Allianz Türkiye, Cumhuriyetle yaşıt olan Şark Sigorta ile başlayan yolculuğunun 100’üncü yılına ulaşmanın gururunu yaşıyor.
Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, Cumhuriyet ile birlikte Allianz Türkiye’nin de 100’üncü yılını kutlamanın gururunu yaşadıklarını belirterek, müşterilerine bir yüzyıl daha güven vermeyi hedeflediklerini ifade etti.
Allianz Türkiye, Cumhuriyetle yaşıt olan Şark Sigorta ile başlayan yolculuğunun 100’üncü yılına ulaşmanın gururunu yaşıyor. 19 Haziran 1923 tarihinde Şark Sigorta’nın kurulmasıyla başlayan yolculuk, 2008 yılından bu yana dünyanın en güçlü sigorta ve finans topluluklarından olan Allianz Grubu’nun bir parçası olarak devam ediyor. Allianz’ın, 2008 yılından bu yana Türkiye’de yaptığı yatırımların miktarı 1 milyar avroyu aşıyor. Allianz Türkiye; 6,8 milyon müşterisine hizmet vermeyi, sektöre müşteri deneyimi, çeviklik, dijitalizasyon, çalışan bağlılığı, sürdürülebilirlik ve inovasyon alanlarında liderlik etmeyi sürdürüyor.
“Uzun vadeli stratejilerimizle istikrarlı bir büyüme kaydettik”
Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan hem Cumhuriyetin hem de Allianz’ın 100’üncü kuruluş yıl dönümünü kutlamanın gururunu bir arada yaşadıklarını belirtirken, müşterilerine bir yüzyıl daha güven vermeyi hedeflediklerini ifade etti. Gürkan şunları söyledi: “Bir asır boyunca sağlıklarını ve varlıklarını bize emanet eden müşterilerimizin ve ailelerinin her an yanında olmak, bize duydukları güvene layık olmak için var gücümüzle çalıştık. Uzun vadeli stratejilerimizle istikrarlı bir büyüme kaydettik. Bugün 2.300’ün üzerinde çalışma arkadaşımız, 12 bölge müdürlüğümüz, 4.800 acentemiz, 1.500 banka şube kanalımız ve 8.000 anlaşmalı kurumumuzla, ülkemizin her köşesinden 6,8 milyon müşterimize hizmet vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Müşteri memnuniyetini odağa alma stratejimiz sayesinde uzun yıllardır sektörde en çok tercih edilen, en yüksek sadakat skoruna sahip sigorta şirketleri arasında yer almaya devam ederek 2022 yılını 36,4 milyar lira prim ve katkı payı üretimiyle tamamladık. Geçmişimizden aldığımız güçle geleceğe uzanmaya, Türkiye’nin Allianz’ını inşa etmeye, tüm paydaşlarımız için değer yaratmaya devam edeceğiz.”
“Toplumsal yatırımlarımız devam edecek”
Tolga Gürkan, Allianz Türkiye’nin sürdürülebilir değer yaratma modeli doğrultusunda toplumsal alanlarda da yatırımlar yapmaya devam edeceğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Sorumlu bir kurumsal vatandaş olarak, içinde yaşadığımız toplumun sürdürülebilir gelişimine, iyiliğine ve refahına katkı sağlama hedefiyle çalışmalarımız sürüyor. Bu amaçla 2015 yılında İstanbul’daki genel merkezimiz Allianz Tower’ı, 2018 yılında İzmir’deki operasyon merkezimiz Allianz Kampüs’ü, 2019 yılında ise Türkiye’nin uluslararası standartlara uygun ilk ve tek akredite deprem ve yangın merkezi Allianz Teknik’i kurduk. Sosyal sorumluluk programımız Allianz Motto Hareket ile binlerce çocuğa ulaştık. Genç yetenekleri müzik yaşamına kazandırmak, geleceğin müzisyenlerinin yetişmesine katkı sağlamak amacıyla çalışmalar yürüttük. Sanatın toplumdaki kültürel bağları güçlendirme rolüne olan inancımızla, güncel sanata ve sahne sanatlarına destek verdik. Toplumun iyiliği için insan odaklı, gelecek nesillere değer yaratan yatırımlar yapmaya, her adımımızı geleceğe iyi bir dünya bırakma sorumluluğumuzun bilinciyle atmaya devam edeceğiz. 100’üncü yılımızda yine aynı amaç için, TEGV ve Koruncuk Vakfı ile başlatacağımız iki kapsamlı program için de çalışmalarımıza devam ediyoruz.”
“Ekosistemin sürdürülebilirlik dönüşümüne katkı sağlamaya devam edeceğiz”
Türkiye’de yalnızca ekonomik ve toplumsal boyutta değil, çevresel boyutta da sürdürülebilir değer yaratmaya devam edeceklerini belirten Tolga Gürkan, “Sürdürülebilir değer yaratma modelimizle varoluş amacımız olan ‘Allianz Seninle’yi, sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve yönetişimsel katmanlarına taşıyarak, ‘iyi çevre, iyi toplum, iyi kurum’ yaratma yolundaki odak alanlarımızı genişletmeyi sürdürüyoruz. Allianz Grubu’ndan aldığımız güçle, ortak geleceğimize yönelik iklim değişikliği kaynaklı risklerin önlenmesine ve düşük karbon ekonomisi geçişine katkı sağlayacak birçok aksiyon alıyoruz. Net sıfıra doğru ilerlerken, kurum olarak kendimizi sürdürülebilirlik prensiplerine uygun şekilde dönüştürecek, finansal bir kuruluş olarak içinde bulunduğumuz ekosistemin de dönüşümüne katkı sağlayacak kararlı adımlar atıyoruz. İşletmelerin yeşil dönüşümlerinde onlara destek olmak için hayata geçirdiğimiz ‘Çevre ve İklim Değişikliği Hizmetleri’ birimimiz, bu kararlı adımlara iyi bir örnek. Toplumun iyiliği için insan odaklı, gelecek nesiller için değer yaratan yatırımlar yapmaya, daha iyi bir kurum olmak içinse iş etiğini, şeffaf ve çevik yönetişimi, sürdürülebilir çözümleri, ESG entegrasyonunu ve risk yönetimini odağımıza almaya devam edeceğiz” diye konuştu.