Yaşamın dinamikleri içine sıkışmış basmakalıp anlayışlara çelme takarak 2015 yılında KillYourIdols markasıyla moda dünyasına yepyeni bir soluk kazandıran Sedat E. Yazıcı ile markasının serüvenini ve modanın dönüşümünü konuştuk…
Okurlarımız için kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba ben Sedat Yazıcı. Tasarımcı ve girişimciyim. Mimar Sinan Üniversitesi Moda Tasarım Bölümü mezunuyum. Daha önce Resim, Türk Sanatları ve Sinema TV eğitimi de aldım. DJ, TV/Radyo Program Yapımcısı ve Marka/Konsept Tasarımcısı olarak profesyonel hayatta çalıştım. Pek çok global ve lokal firma ile logo/giysi konseptli projeler ürettim. Son sekiz yıldır KillYourIdols markası ile kreatif ve yatırımcı olarak ilgileniyorum.
KillYourIdols’ın fikir aşamasından marka olarak karşımıza çıkış hikâyesi nedir?
KillYourIdols için ilk fikir çocukluk anılarıma dayanıyor. Guns N’ Roses ve Axl Rose. Ve giydiği ikonik t-shirt baskısı ilk ilhamdı. Tabii daha sonra bu sloganın çok daha derin anlamları olduğunu -araştırarak- anladım. İkonoklazm, dekonstrüktivizm, brütalizm gibi kavramlar ile punk, rock, rap gibi müzik türleri ve tüm diğer anarşist ya da tabu kırıcı, eleştirel sanatsal akımların ilk ilham kaynağı olduğunu öğrenmiş oldum. Daha derinde tabii Semavi dinler ve 3. yüzyıl İstanbul’u ile de bağlantıları olması markanın ve tasarımların bitmeyen bir arşiv ve kaynağa erişmesine olanak veriyor. Bu da beni çokça besliyor ve dinç tutuyor. Böylece özgün olmaya devam edebiliyoruz.
Girişimciliğe bakış açınıza katkı sağlayan figürler ya da olaylar var mı?
Tarih, genel kültür ve merak. Tüm heybetli ve köşede kalmış karakterler. Derin analiz ve gazetecilik titizliğinde araştırma. Gerçeği bulma arzusu ve daha derinlere kadar kazma isteği. Bunlar kişisel tavırlar. Her birimizde bu tip tutkular ve hisler olduğunu görüyorum. Sadece bazen korkularımız daha derine inmemize mâni oluyor. Ama yolu düşündükçe üstesinden geliyoruz.
Spesifik olarak net bir figür aklıma gelmedi. Çağrışım yapmadı ama şu anda ne ile ilgileniyorum derseniz; ilk insan hikâyeleri ile mitleri ile ilgili bir kısa film hikâyesi yazıyorum. Sümerler ve Adem ile çocukları arasındaki ilişkiler ve Kabil üzerine çalışıyorum. Hikâyedeki kadın karakterleri ve diğer erkek kardeşi kimse tanımıyor. Bu da popüler kültür ve kadının yine geri planda bırakılması ile ilgili ne yazık ki. O yüzden ilk hikâye Killer Boy ve ikinci hikâye Killer Girl olacak.
Bütün bunlar marka ile alakalı olabileceği gibi tamamen bağımsız da olabilir diye düşünüyorum.
Sıfırdan bir marka yaratmak oldukça sancılı bir süreç. Bir girişimci olarak zorluklar karşısında motivasyonunuzu nasıl korudunuz?
Motivasyonumu halen koruyorum. Çünkü bir şeyler başardığımı düşünmüyorum. Markayı global ölçekte lüks markalar arasına sokabilir ve devamlılığını sağlayabilirsem kendimi başarılı olarak görebilirim.
Henüz gerçek zorluklar ile karşılaşmadık. Çünkü henüz büyük masada oynamıyoruz. Bunun mümkün olmayabileceğini de bilmeme rağmen kuruluştan itibaren bu vizyonumuzdan vazgeçmedik ve devam ediyoruz.
KillYourIdols kısa süre içinde yurt dışında da bilinir hale geldi. Bir dünya markası yaratma hedefini koruyarak bu vizyonla takip ettiğiniz adımlar nelerdi?
Alışveriş sitemiz 2015 yılından beri yurt dışına satış yapıyoruz. Uluslararası markalar ile rekabet edebilecek kalitede yerel üretim ve ustalık ile çalışıyoruz. Üzerine kendi tasarımlarımızı ekleyerek özgün kalıyoruz. Kimseye benzemiyoruz ve kendimize güvendiğimiz için kopyalamıyoruz. Bütün bunlarda özgün tasarımdan anlayan kişiler ve kitleler tarafından tercih edilmemize neden oluyor. Özellikle Fransa, İngiltere, İspanya, Japonya, Güney ve Kuzey Amerika’da çok seviliyoruz ve kurduğumuz iş birlikleri tanınmamıza yardımcı oluyor.
Kişiye özel ve sınırlı üretim parçalarınızın alıcısını bulma yolculuğunu detaylandırır mısınız?
KillYourIdols müşterileri her zaman kendilerine özel bir parça arayan insanlar. Bunu da markamızı gördükleri anda anlıyorlar. İlk görüşte aşk gibi. Daha sonra KillYourIdols ile her zaman etkileşim içinde olan Killer Girl ve Killer Boy haline geliyorlar. Biz aslında bu yönüyle açık bir topluluğuz ve devamlı büyüyoruz. Çünkü KillYourIdols ürünü giyen bir kişi gördüğünüz zaman bunu hemen anlıyorsunuz.
KillYourIdols için “En küçük kumaş parçası bile bir anahtarlığa dönüşüyor, hiçbir şey ziyan olmuyor” diyorsunuz. Markanızın sürdürülebilirlik ilkeleri neler?
Deri ürünler Türkiye için çok önemli bir ihracat girdisi. Bu kaliteyi özgün tasarım ile birleştirdiğiniz zaman lüks segmentte yer almanız kaçınılmaz. Tek sorunumuz özgün tasarım. Deri ürünlerin doğa ile uyumları ve dönüşüme çok uygun olmaları hepimiz için çok değerli. Uzun süre kullanabilmeniz tüketim çılgınlığının önüne geçmek ve doğayı temiz tutmak için ilk adım. Plastik ürünlerin doğaya ve insanlara verdiği zararı hepimiz biliyoruz. Geri dönüştürülmüş plastik ürünler için harcanan su bile başlı başına bir sorun. Özellikle kösele ve benzeri ürünleri kişiye özel kullanıyoruz. Gerektiğinden fazla üretim yapmıyoruz. Sipariş üzerine çalışıyoruz. Adetli üretimlerimizde de yerel atölyeler ile çalışıyoruz. Evet en küçük parçaları bile aksesuar ve hediyelik eşya olarak kullanıyoruz. Çünkü bu kültürde yetişmiş ustalarımız var ve biz de küçük yaşta bunu öğrendik.
Sosyal medyanın da reklam gücüyle belli başlı birkaç parçayı sezon boyunca sık sık görüyoruz. Oysa moda bu kadar dar bir sektör değil. Özgün bir tarz yakalamak gün geçtikçe zorlaşıyor mu?
Yaptığımız biker/rider ceketler ya da western/chelsea çizmeler sinemanın ve popüler kültürün gücüyle ikonikleşmiş parçalar. Marlon Brando ile özdeşleşmiş deri ceket ya da Clint Eastwood ile klasikleşen kovboy çizmeleri kültür emperyalizminin de birer simgesi. Bu bir yandan da daha önce bahsettiğim eklektik kültüre gönderme yapıyor. İtalyan/Avrupalı Sergio Leone’nin, Japon/Amerikalı Akira Kurosawa’nın samuray filmlerinden esinlenerek çektiği Spagetti Western filmlerin aslında bir önceki jenerasyonun ilk sessiz western filmlerinden de esinlendiğini düşünürsek hayat ve sanat devamlı bir esinlenme ve döngü içinde. Günümüzde Leone stilini Tarantino ve türdeşleri de kullanıyor ve serüven devam ediyor. Tasarımda da aynı şeyler geçerli. Tasarım sanattan, sanat da bilim, tarih ve felsefeden esinleniyor. Sonuç olarak toplum bilimci, sosyolog Jean Baudrillard’ın dediği gibi belki de sanat ölmüştür ve yaşam koskoca bir Universal Studios haline gelmiştir. Özellikle bu sosyal medya ve yapay zekâ çağında nelerin gerekli olduğu ve nelerin geleceğe kalacağı koca bir muamma.
Moda sektöründe arz-talep dengesi nasıl kurgulanıyor? Üretici tarafında yatırım eğilimlerindeki parametreler nedir?
Moda dünyasını belli başlı ülkeler ve holdingler yönetiyor. Özgün sandığımız tasarımcıların hepsi markalarını bu gruplara satmak zorunda kaldı. Eski lüks markalar da aynı şekilde bu holdinglerin çatısı altına girdi. Günümüzde yani son on yılda, bence dengeyi sağlamak için Çin ve Orta Doğu/Akdeniz sermayesi de sinema, spor, eğlence ve moda dünyasına girdi. Bu olumlu bir gelişme, dengenin korunması gerekiyor. Aksi halde tek kutuplu bir kültürün içine hapsolma tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirdik. Bu bizim gibi çok kültürlü markalar için de bir şans. Ve bu şansı kullanmak istiyoruz. Kuruluşumuzdan beri amacımız bulunduğumuz coğrafyanın zenginliklerini, çok kültürlülüğünü tasarım ve sanat dili ile anlatmak ve tüm bu insanları kucaklamaktı. Kimseyi ayrıştırmadan ve kimseye hükmetmeden.
Markanızın yeni hedeflerinden de bahsetmek isteriz. KillYourIdols’ın yakın gelecekte, kendi sektöründe nasıl tanımlanacağını tahayyül ediyorsunuz?
Amacımız 2014-2030 arasında lüks segmentte tanınır ve söz sahibi olmak. Aynı zamanda yurt içi ve özellikle yurt dışında kendi özgün konsept mağaza ve cafe/lokantalarımızı açmak. Çok kültürlülüğü burada da devam ettirmek istiyoruz. Türk ve Osmanlı mutfağı ile Akdeniz ve Orta Doğu mutfaklarını birleştirerek dünyaya tanıtmak istiyoruz. Ardından idol odaları ile farklılık yaratacak KillYourIdols Hotel ve KillYourIdols dünyasını yansıtacağımız Holiday Village/Theme Park konseptlerini hayata geçirmeyi düşünüyoruz.
Peki “KillYourIdols”ı KillYourIdols yapan parça hangisidir diye sorsak ne dersiniz?
Aslında her ürünümüz çok özel. Tümü kişiselleştirilmiş deri ceket ile eskitme bir t-shirt, blue jean, kemer, coffin bag ve western çizme ya da sneaker ile kombininizi tamamlayabilirsiniz.
Özel bir davet için cool bir gece kıyafeti ya da takım sizi özel hissettirecektir.
KillYourIdols felsefindeki gibi kendi özgür yollarında ilerlerken sizden ilham alanlara ne söylemek istersiniz?
Dürüst olun ve çalışmalarınıza güvenin.
Röportaj: Ezgi Aydoğanoğlu