LinkedIn’in Türkiye’deki Yükselişi
İş dünyasındaki kişilerin diğer kişilerle iletişim kurmasını ve bilgi alışverişi yapmasını sağlayan profesyonel sosyal iş ağı LinkedIn, Türkiye’de giderek daha fazla kullanıcıya ulaşmaktadır. LinkedIn’i kullananlar arasında şirket çalışanları, yöneticiler ve iş arayan bireyler gibi çeşitli profiller yer almaktadır. Paris merkezli pazarlama şirketi Favikon, birçok ülke için gerçekleştirdiği en etkili LinkedIn kullanıcıları veri analizine Türkiye’yi de dahil etti. Mart ayında yayımlanan listede, başarılı patronlar arasında Selçuk Bayraktar, Murat Ülker, Ferit Şahenk ve Hamdi Ulukaya gibi önemli isimler öne çıkmaktadır.
Marketing Türkiye’den Gizem Yıldız, “LinkedIn’de güçlü bir lider iletişimi nasıl yapılır?” sorusuna yanıt aradı ve bunu listede öne çıkan Türk patronlarla birlikte konunun uzmanlarıyla görüştü:
“Samimiyet, Başarılı Bir İletişimin Anahtarıdır”
Mehmet Ali Ergün, Momentum İletişim Kurucu ve Paydaş İlişkileri Yönetimi Ortağı:
- LinkedIn, liderler için sosyal medyanın adeta ‘kurtarılmış bölgesi’ konumundadır. Burada daha az spekülasyon, daha çok gerçek ön plana çıkmaktadır. Ancak, “kurtarılmış bölge” demek, liderlerin krizlerden tamamen korunacağı anlamına gelmez. Unutulmamalıdır ki liderler de nihayetinde insandır ve insanlar kendilerine zarar verebilme konusunda oldukça yetenekli olabilmektedir.
- Burada temel yaklaşım şudur: Özellikle 2010’lu yıllarda dünya, ‘algı yönetimi’ isimli kavramın tuzağına düştü. İlk başta bu kavram oldukça havalı görünse de, zamanla yanlış pazarlanmış bir kavram haline geldi.
- Kamuoyunda ya da hedef kitlenizde nasıl algılandığınız önemliyken, ‘algı yönetimi’ adı altında gerçekte olduğunuzdan farklı görünme arzusu, birçok kişinin yanlış yolda ilerlemesine sebep oldu. Algı yönetimi, kaliteli bir makyaj malzemesi gibi sunuldu ancak her makyaj gibi, eninde sonunda akacaktır.
- İletişim dünyasında “mediawashing” olarak adlandırılan algı yönetimi, günümüzde yerini daha sade, daha az havalı fakat etkisi daha yüksek bir kavrama bıraktı: Samimiyet.
- “Olduğun gibi değil, göründüğün gibisin” sözü geçerliliğini yitirdi. “Konuştuğun kadar değil, yaptığın kadarsın” ifadesi, iletişim anayasamızın değişmez maddesi haline geldi.
- Belki de çok basit bir öneri olacak; ama liderlere tavsiyem, samimi olmalarıdır. Neysen, osun. Bu basitliğin içindeki derinliği anlayan liderler, gerçek anlamda etkileyici bireylerdir.
“Dikkatli ve Stratejik Olmak Gerek”
Özge Uzun, Lobby Ajans Başkanı
- LinkedIn’de gerçekleştirilen bir iletişim, kurumun içinde, işveren markasında, yeni yeteneklerde, müşterilerde, yatırımcılarda, iştiraklerde, iş ortaklarında ve diğer paydaşlarda önemli etkiler yaratabilir. İyi tasarlandığında ve uygulandığında, çok değerli iletişim kazançları sağlanabilir. Ancak odaksız uygulandığında büyük iletişim riskleri barındırır.
- Bu nedenle, mutlaka arkasında bir strateji olmalıdır. Lobby olarak, beş yıldır birçok kurum sözcüsü ve lidere Dijital Lider İletişimi hizmeti sunmaktayız. Bu alanda uzmanlaşmış ve yalnızca bu alanda çalışan dört kişilik bir ekibimiz bulunmaktadır.
- Bu alanı bir sosyal medya iletişimi olarak değil, bir lider iletişimi olarak tanımladık. Liderlerin LinkedIn’de veya diğer platformlarda, kurumsal iletişim stratejisiyle uyumlu ve paralel bir stratejiye sahip olması gerektiğine inanıyorum. LinkedIn, şu anda popüler bir sosyal medya platformu; ancak bir gün başka bir platform popüler olabilir. İçerik dili veya teknolojileri değişse bile strateji aynı kalacaktır.
- LinkedIn’de liderin paylaştığı her içerik veya aldığı her etkileşim, büyük bir iletişim fırsatıdır. Bu nedenle her içeriğin, beğeninin, yeniden paylaşmanın veya yorumun anlamı, amacı ve bağlı olduğu bir iletişim konumlandırması ve stratejisi olmalıdır.
- En sık karşılaştığımız hata, liderlerin veya kurumlarının bu gerçeğe uygun hareket etmemeleridir.
“Etkileşime Önem Vermek Gerekiyor”
Soydan Canbaz, Sobraz Kurucusu, Chief Story Officer
- Profesyonel ve insani açıdan dikkatimi çekebilecek profillerin ortak özellikleri, LinkedIn lider iletişimi alanındaki tavsiyelerimi de kapsamaktadır.
- LinkedIn hesabının kişisel bir mecra olduğunu göz önünde bulundurarak, bu alanı yalnızca bağlı bulunduğu şirketin içerikleriyle sınırlı tutmamak önemlidir. İlgili olduğu alanlara dair kişisel deneyimlerini, yaşanmışlıklarını, vizyonunu ve meraklarını paylaşmak, insanlarla anlamlı kesişimler yaratmak açısından faydalıdır.
- Mecranın doğasının etkileşim olduğunu unutmamak ve yorumlarla etkileşime zaman ayırmak gerekmektedir. Eğer bu zamana sahip değilseniz, tek yönlü bir mesaj panosunun takipçiyi tatmin edecek bir deneyim sunmayacağını dikkate almak gerekir.
- Daha fazla destek alıyorsanız bile, final içeriğin mümkün olduğunca kişisel dokunuşlarınızı yansıtması ve otantik olması sağlanmalıdır.
- İnsanların geniş bir duygu spektrumuna sahip olduğunu hatırlamak ve iletişimi yalnızca başarılar ve kutlamalarla sınırlı tutmadan farklı duygulara da hitap edebilmek önemlidir.
- Hakkında paylaşım yapmak istediği alanları uzmanlık veya kişisel değerler üzerinden belirleyerek, her konuya değil tanımlı alanında nitelikli içerikler üretmek gerekir.
Engin Deniz Esenkal, Behavior Institute – Yaratıcı Strateji Direktörü
- Bir kurumun algılanan itibar seviyesi ile lider iletişiminin başarısı arasında pozitif bir ilişki olduğunu yaptığımız çalışmalarda net bir şekilde görmekteyiz. Kurumun farklı mecralarda ve çeşitli temalarda verdiği mesajların toplamı, tek ve bütüncül bir “amaçta” şekillenmesini sağlayan en güçlü unsur liderdir. Özellikle içinde bulunduğumuz “kötücül krizler çağında”, iş dünyasındaki liderlerin bu işlevi daha da kritik hale gelmektedir. İşte tam bu noktada karşımıza çıkan yeni bir yaklaşım var: Üçlü Altın Sacayağı. Bu üçlü yapı, Kurumsal İletişim, İnsan Kaynakları ve CEO’nun aynı masada birlikte çalışmasına dayanıyor. Çünkü artık kurumsal marka, işveren markası ve tüketici markasını birbirinden tamamen ayrı kulvarlarda yönetme devri geride kalmıştır.
- LinkedIn gibi bir iş mecrasında CEO tarafından paylaşılan tek bir yorum, sadece işveren markası için değil, kurumsal marka ve tüketici markası için de büyük hasarlara yol açabiliyorsa, bu durum üçlü sacayağının gerekliliğinin en büyük kanıtıdır. CEO’lar artık klasik liderliklerinin yanı sıra güçlü birer etkileyici rolü üstlenmektedir. Bu alanda başarılı örneklerde şu dört özelliği görüyoruz: Birincisi, içerikten önce bağlama odaklanmak. Bağlam odaklı liderler, iletişimde ortalama 3 kat daha fazla etkili olmaktadır. İkincisi, yalnızca hikaye anlatmakla kalmayıp anlamlı hikayeler yaratmak. Üçüncüsü, iletişim frekansına bir ritim kazandırmak. Dördüncüsü de motivasyonu kurum içi kanallardan başlatıp dış mecralara yaymaktır.
“Başarılar Kadar Başarısızlıklar da Paylaşılmalı”
Hürrem Sultan Atay, OPN Forte Head of Data Insights and Strategy
- Son yıllarda CEO’lar, LinkedIn’de sadece şirketlerinin liderleri olarak değil, aynı zamanda güçlü birer influencer olarak da konumlanmaya başlamışlardır. Bu trendin başarılı örneklerine baktığımızda, otantik ve samimi bir iletişim dili kullanmalarının önemli bir faktör olduğunu görmekteyiz.
- Globalde başarılı LinkedIn influencer CEO’ları, takipçileriyle aktif bir şekilde etkileşimde bulunmakta; yorumlara cevap vermekte ve geri bildirimleri dikkate almaktadır. Bu durum, onların daha ulaşılabilir ve insancıl görünmelerini sağlamaktadır. Ayrıca, diğer etkili isimlerle iş birlikleri yaparak veya onları etiketleyerek networklerini genişletmektedirler.
- Öncelikle, kişi kendi özgün sesini ve tarzını bulmalıdır. Kendi deneyimlerinizi, başarılarınızı ve hatta başarısızlıklarınızı samimi bir şekilde paylaşmak, LinkedIn dünyasıyla daha güçlü bir bağ kurmaya yardımcı olacaktır.
- İkincisi, içeriklerinizin takipçilerinize gerçek anlamda fayda sağlamasına özen gösterin. Bilgi, tecrübe, ipuçları ve ilham verici hikayeler paylaşmak önemlidir. Ayrıca, içeriklerinizi zenginleştirmek için görseller, videolar ve infografikler gibi çeşitli medya türlerini kullanmak, sayfayı sıkıcı bir dilden uzak tutacaktır.
- Üçüncü olarak, düzenli ve tutarlı içerik paylaşımı, takipçi sayısının artmasında oldukça önemli bir rol oynamaktadır.
- Son olarak, diğer liderlerle etkileşimde bulunmaktan çekinmemek gerekmektedir. Onları bazı paylaşımlarda etiketlemek veya içeriklerini desteklemek, network genişletir.
“Düzenli Paylaşımın Önemi”
Burçak Taşkın Yurdakul, Excel İletişim ve Algı Yönetimi CEO’su
- Yeni düzende artık kişiler, şirketlerinden bağımsız olarak da etki yaratabilmektedir. Dijital mecraların doğru ve etkili kullanımı, doğru hedef kitleye ulaşma noktasında oldukça önemli bir rol üstlenmektedir. Bu noktada değişen ve dönüşen ihtiyaçlar doğrultusunda, liderlerin bir topluluk içerisinde olma gerekliliği, özellikle LinkedIn gibi platformlarda daha belirgin hale gelmiştir. Hatta burada liderlerin influencer olarak konumlanmaya başlaması da bu ihtiyaç ve gerekliliğin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
- Dijital liderlik olarak tanımlayabileceğimiz bu konumlama, müşterilerle doğrudan temas etme noktasında önem taşımaktadır. Dijital liderler, sektörel gelişmeler, kendi projeleri ve kişisel görüşleri hakkında düzenli paylaşımlarda bulunarak güçlü bir kişisel marka inşa etmektedirler. İnşa edilen bu marka, liderlerin profesyonel kimliklerini ve değerlerini yansıtmaktadır. Dünyanın en saygın kuruluşlarının CEO’larının yüzde 81’inin sosyal platformlarda yer aldığı bir ortamda, kişisel markanın gücü daha da önemli hale gelmektedir. 5 çalışandan 4’ünün dijital liderlerle çalışmayı tercih etmesi de bu platformlardaki etkileşimin ve varlığın önemini vurgulamaktadır.
- LinkedIn’de etkili bir lider iletişimi için liderin, hem kendisini hem de yönettiği kurumu temsil ettiği gerçeğini unutmaması gerekmektedir. Doğru bilgiyi takipçilerle buluşturmak ve samimiyet, olmazsa olmazlar arasında yer almaktadır. Takipçilerin ilgisini canlı tutmak için sektörel gelişmeler, projeler ve kişisel deneyimler hakkında düzenli içerik paylaşımı yapmak oldukça faydalıdır.