Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker, Türkiye ekonomisinin geleceğine dair düşüncelerini paylaştığı yazısında, olumlu gelişmeleri dikkatle takip ettiğini belirterek, “Geleceğe umutla bakıyorum” ifadesini kullandı. Aşağıda Ülker’in umut dolu yazısının detayları yer alıyor:
“Bugün Financial Times’da yayımlanan bir makaleye göre, Türkiye tekrar yatırım yapılabilir ülke statüsüne kavuştu. Özetle, Türkiye, gelişen piyasa yatırımcıları için cazip bir kısa vadeli mali yatırım seçeneği sunuyor.
Ankara’nın ekonomi yönetimine dair sinyallerde belirgin bir değişim yaşanıyor. Bir dizi reform, Türkiye’yi yatırım yapılabilir yerel para birimi varlıklarına sahip ülkeler arasında yeniden konumlandırdı.
Uzun yıllar boyunca düşük faiz oranları ve devlet destekli kredi genişlemesi sonucunda yüksek enflasyon ve kırılgan bir TL dönemi yaşandı. Bu durum, Türk yerel varlıklarını gelişen piyasa yatırımcıları için düşük ağırlıklı pozisyonlar haline getirmişti. Ancak, Erdoğan’ın 2023’te tekrar cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, bu radikal politika duruşunda önemli bir değişiklik gözlemlendi. Merkez Bankası’nın yönetimi için teknokratların atanması ve Mehmet Şimşek’in maliye bakanı olarak göreve getirilmesi, para ve maliye politikasında gerekli dönüşümü sağladı.
Mayıs 2023’te enflasyonun yüzde 75’e ulaşmasının ardından, Merkez Bankası faiz oranlarını dokuz ayda yüzde 8.5’ten yüzde 50’ye yükseltti. Bu, enflasyonun keskin bir şekilde düşmesine yol açtı. Ayrıca, bütçe açığını azaltmak amacıyla kamu çalışanlarının maaşlarının dondurulması gibi zorlu tedbirlerin alınacağı da belirtiliyor.
Reformların Temelleri Sağlam Görünüyor
Görünen o ki, bu sefer gerçekleştirilen reformlar sağlam temellere dayanıyor. Erdoğan, Türk Lirası’nın istikrarının popülaritesi ile doğrudan bağlantılı olduğunu anlamış gibi görünüyor. Türkiye’nin yeniden cazip bir yatırım fırsatı olarak sunulması için AB ile ilişkilerin normalleştirilmesi, hukuk üstünlüğünün sağlanması ve kurumsal yapının güçlendirilmesi önemli adımlar olacaktır.
Şu anda, bu reformların uzun vadeli yapısal büyümeye yol açıp açmayacağını değerlendirmek için erken. Ancak işaretler olumlu ve gelişen piyasa yatırımcıları için Türkiye’ye geri dönüş yapmak cazip görünüyor. Örneğin; 100 birim USD ile Türkiye iç piyasasında bir yıl vadeli mali yatırım yaparsak, Türk Lirasına çevirdiğimizde 100 x 33 = 3300 TL ediyor. 1 yıl vadeli mevduat faizi %50 ile 4950 TL’ye ulaşıyor. Bu, yıllık 1650 TL / 33 = 50 USD ediyor. Elbette, USD/TL kurunun artmasıyla bu miktar azalacaktır. Fakat, 1650 / 50 = 33 USD olsa bile hâlâ oldukça cazip bir durum. Türk Lirası’nın Amerikan Doları karşısında bir yılda karşılaşacağı durum bu olacaktır. Dolayısıyla, Türkiye yakın zamanda sıcak para akışında bir artış yaşayacak gibi görünüyor.”