Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York Ziyareti ve Ekonomik Gelişmeler
Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu’na katılmak üzere New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek eşlik etti. Şimşek, Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği’nin (ASKON) ABD şubesi tarafından düzenlenen bir etkinlikte, Türkiye’nin Orta Vadeli Programı çerçevesinde kaydedilen ilerlemeler ve izleyecekleri politikalar hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi.
Mehmet Şimşek, Türkiye’nin bir yıl önce ciddi bir cari açık sorunu ile karşı karşıya olduğunu hatırlatarak, alınan tedbirler sayesinde cari açığın yaklaşık 57 milyar dolardan 20 milyar doların altına düştüğünü vurguladı. Şimşek, “Cari açık artık bir kırılganlık ve endişe kaynağı olmaktan çıkmıştır,” dedi. Ayrıca, cari açığı kalıcı olarak bir endişe kaynağı olmaktan çıkaracaklarını belirtti ve “Ek tedbirler gereklidir, ancak mevcut durumda çok rahat yönetilebilir bir dış denge ile karşı karşıyayız,” şeklinde konuştu.
Daha Sağlıklı ve Sürdürülebilir Büyüme İçin Temelleri Sağlamlaştırıyoruz
Şimşek, geçen yıl rezerv yetersizliğinin de önemli bir endişe kaynağı olduğunu hatırlatarak, bunu çözmenin öncelikli hedeflerinden biri olduğunu ifade etti. Geçen hafta itibarıyla net rezervlerde 95 milyar dolar civarında bir iyileşme kaydedildiğini dile getiren Şimşek, “Rezervlerdeki bu iyileşme, programa olan güçlü güvenin bir yansımasıdır. Hem içerden hem dışardan programa yoğun bir ilgi var. Bu nedenle Türkiye, rezerv konusunu da bir endişe kaynağı olmaktan çıkarmıştır,” dedi. Dış finansmana erişimde de büyük bir iyileşme yaşandığını belirten Şimşek, “Daha sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme için temellerimizi sağlamlaştırıyoruz. Geçici olarak büyümede bir yavaşlama söz konusu, ancak Türkiye’nin bünyesi güçlenecek. Nihai hedefimiz, Türkiye’de sürdürülebilir yüksek büyümeyi sağlamak,” dedi.
2025’te Enflasyon Güçlü Bir Şekilde Düşecek
Türkiye’de enflasyonun hala oldukça yüksek olduğunu belirten Şimşek, enflasyonun bu yıl yüzde 40-42 arasında gerçekleşmesinin beklendiğini, gelecek yıl yüzde 20’nin altına, sonraki yıl ise tek haneli rakamlara düşmesinin öngörüldüğünü ifade etti. Şimşek, “Dezenflasyon süreci kalıcı olarak başlamış durumda. Para politikasının gecikmeli etkisiyle 2025’te enflasyon güçlü bir şekilde düşecek. Maliye politikası ve gelirler politikası da daha destekleyici hale gelecek,” dedi. İş insanlarına seslenerek, “Stoklarınızdan fiyatlama politikanıza kadar hesabınızı ona göre yaparsanız, yanlış tarafta durmamış olursunuz. Enflasyon iniyor. Dolayısıyla hedeflerimizi dikkate alırsanız, sizin faydanıza olur,” şeklinde uyarıda bulundu.
Adil Bir Rekabet Ortamı İçin Kayıt Dışılığıyla Mücadele
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, geçen yıl aldıkları tedbirlerle bütçe açığını yüzde 5,2’ye çektiklerini ve açığı daha da aşağı çekmeyi hedeflediklerini vurguladı. Bütçe açığını azaltmak için vergi tedbirleri alacaklarını ve tasarruf yapacaklarını kaydeden Şimşek, “Artık vergi oranlarını artırmaktan çok, kayıt dışıyla mücadeleyi önceliklendireceğiz. Kayıt dışı, adaletsizlik demektir. Kayıt dışılık, emek finansmana erişmemek, ölçeğin düşük kalması ve verimsizlik demektir. Dolayısıyla adil bir rekabet ortamı için kayıt dışılıkla mücadele edeceğiz. Eğer kayıt dışıysanız bilin ki mutlaka maliye sizin kapınızı çalacak,” şeklinde konuştu. Türkiye’deki bütün mükelleflerin her yıl denetime tabi tutulacaklarını belirten Şimşek, “Vergi avatarları sayesinde herkesin bilançosu, gelir tablosu ve çapraz denetimi yapılacak,” dedi.
Sadece Enflasyonu Değil, Dış Kırılganlıkları da Azaltacağız
Bütçe disiplini sayesinde enflasyonu aşağı çekmeyi hedeflediklerini ifade eden Şimşek, “Cari açıktaki muazzam düzelmeyi kalıcı hale getirmek için yapısal dönüşüm süreci başlatıyoruz. Türkiye’de doğalgaz ve petrol üretimi, cari açığımızı azaltacak. Bu alandaki ilerlemeler, yeşil dönüşüm ve yeni sanayi politikası Türkiye’yi cari açıktan cari fazlaya götürebilir. Sadece enflasyonu değil, dış kırılganlıkları da önemli ölçüde azaltacağız,” dedi. Şimşek, Türkiye’nin güçlü bir hikayesinin olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de güçlü bir yapısal dönüşümün eşiğindeyiz. Yapısal dönüşüm, fırsat ve büyüme demektir. Bu hikayenin bir parçası olmak gerektiği çok açıktır,” ifadelerini kullandı.