Fed’den Tarihi Faiz İndirimi
Amerikan Merkez Bankası (Fed), yaklaşık dört yıl süren sıkı para politikası dönemini sona erdirdi ve piyasalarda beklenen gevşeme döngüsü için ilk adımını attı. Banka, politika faizini 50 baz puan düşürerek, faiz aralığını %4,75-5 seviyesine çekti. Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin büyük bir kısmı, faiz indiriminde 25 baz puan beklerken, Fed’in bu kararı piyasalarda önemli bir etki yarattı. Karar, 1’e karşı 11 oyla alındı; yalnızca Fed Üyesi Michelle Bowman, 25 baz puanlık indirim yönünde oy kullandı.
Karar metniyle birlikte Fed yetkililerinin patikaya ilişkin öngörüleri de ortaya çıktı. Yetkililer, 2024’teki kalan iki toplantıda toplamda 50 baz puanlık bir indirim beklediklerini ifade ettiler. Metinde, ekonomik aktivitelere dair vurgular ön plana çıktı. “Komite, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde %2’ye doğru ilerlediğine dair daha fazla güven kazandı ve istihdam ile enflasyon hedeflerine ulaşma risklerinin kabaca dengede olduğuna karar verdi” ifadesi dikkat çekti. Ayrıca, yetkililer, “maksimum istihdamı desteklemeye güçlü bir şekilde bağlı olduklarını” belirttiler.
Ekonomik Tahminler ve Revizyonlar
Fed yetkilileri, ekonomik verilere ilişkin çeyreklik projeksiyonlarını da kamuoyuyla paylaştı. Haziran toplantısında %2,1 olarak belirlenen 2024 büyüme beklentisi, %2 seviyesine çekildi. 2025 için büyüme tahmini ise %2 olarak korundu. İşsizlik beklentilerinde ise yukarı yönlü revizyonlar yapıldı; 2024 için işsizlik beklentisi %4’ten %4,4’e, 2025 beklentisi ise %4,2’den %4,4’e yükseltildi. Fed’in enflasyon görünümü açısından takip ettiği PCE göstergeleri de aşağı yönlü revizyonlar gösterdi. 2024 için PCE beklentisi %2,6’dan %2,3’e, 2025 için ise %2,3’ten %2,1’e indirildi. Çekirdek PCE tahminleri de %2,8’den %2,6’ya ve 2025’te %2,3’ten %2,2’ye çekildi.
Sıkı Para Politikasının Dört Yılı
Fed, son olarak Kovid-19 salgınının ekonomik etkilerine ilişkin artan endişeler nedeniyle Mart 2020’de acil faiz indirimlerine gitmişti. O tarihten itibaren enflasyonla mücadele amacıyla Mart 2022’den itibaren üst üste faiz artışları gerçekleştirerek, faizleri 23 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Fed, Temmuz toplantısında enflasyonun hedefe doğru ilerlediğini belirterek, faiz indiriminin yakın olduğuna dair sinyaller vermişti.
Fed Başkanı Jerome Powell, geçtiğimiz ay Jackson Hole toplantısında yaptığı açıklamalarda, para politikası için ayarlama zamanının geldiğini vurguladı. Bu mesaj, Fed’in gevşeme döngüsüne Eylül toplantısında başlayacağı şeklinde yorumlandı.
Beklentilerdeki Ayrışma
Son gelen ekonomik veriler, ABD’de enflasyonun ivme kaybettiğine işaret etse de, bazı göstergeler, piyasada resesyon endişelerini de canlandırmış durumda. Bu endişeler dolayısıyla, Fed’in politika faizinde 50 baz puanlık büyük bir indirim yapabileceği yönünde yorumlar yapılmaya başlandı. Bu durum, piyasa fiyatlamalarına da yansıdı. Bloomberg verilerine göre, Fed’in pandeminin başlangıcında Mart 2020’deki acil faiz indirimi dışında, swap piyasaları 2007’den bu yana bir Fed kararına bu kadar şüpheyle yaklaşmamıştı. Analizler, karar alınmadan iki gün önce swap oranı ile nihai oran arasındaki farkı gözler önüne serdi. Bu hafta için swaplar, 25 ile 50 baz puan arasında bir indirimi fiyatladı.
Piyasa Yorumları ve Beklentiler
Piyasa, 25 ve 50 baz puanlık indirim beklentileri konusunda ikiye bölünmüşken, ABD’nin önde gelen finans uzmanlarından bazıları, faiz indirimlerinin boyutunun uzun vadede etkileri açısından önem taşımayacağını dile getirdi. Bridgewater Associates’in kurucusu Ray Dalio, Milken Enstitüsü Asya Zirvesi 2024’te yaptığı açıklamada, Fed’in hamlesinin uzun vadede “bir fark yaratmayacağını” belirtti ve “Bence bu – 25 ya da 50, çok aptalca bir bahis” dedi. Benzer şekilde, JPMorgan Chase & Co. İcra Kurulu Başkanı Jamie Dimon da, Fed’in faizleri 25 ya da 50 baz puan düşürmesinin, “dünyayı sarsacak bir değişiklik olmayacağını” ifade etti. Dimon, Salı günü katıldığı bir konferansta, “Fed’in faizleri yükseltmesi ve düşürmesi, önemli bir şey değil çünkü bunun altında reel bir ekonomi var” şeklinde konuştu.