Kaspersky Antivirüs Kullanımına Devam Eden ABD Tüketicileri
ABD’deki bazı tüketiciler, hükümetin bu yazılımı kullanmalarını yasaklamasına rağmen Kaspersky antivirüs programını kullanmaya devam ediyorlar. Bu durum, siber güvenlik alanında önemli tartışmalara yol açıyor. Bu yılın başlarında, ABD Başkanı Joe Biden ve hükümeti, gizlilik kaygılarını öne sürerek Rus yapımı bu siber güvenlik çözümünün satışını yasakladı. Hükümet, Rus devletinin bu yazılımı kullanarak ABD vatandaşlarından hassas bilgileri çalma ve gözetleme faaliyetlerinde bulunduğuna dair inançlarını dile getirdi. Ancak, bu iddialar tam anlamıyla ispatlanamadı ve Kaspersky, ABD pazarından tamamen çekilmek zorunda kaldı. Sonuç olarak, Kaspersky bu yılın Temmuz ortasında ABD’deki tüm operasyonlarını sonlandırdı ve ülkedeki cihazlara yönelik UltraAV adlı yeni bir antivirüs yazılımı ile güncelleme yayınladı.
Ancak, yeni raporlar bazı kullanıcıların hâlâ Kaspersky’yi kullanmaya devam etmenin yollarını bulduğunu gösteriyor. Kullanıcılar, yazılımın cihazın ABD’de bulunmadığını düşünmesi için sistemlerini kandırmanın çeşitli yollarını keşfetmiş görünüyorlar. Bazı kullanıcılar, güncelleme sunucuları listesine sadece ABD dışındaki bir sunucu eklerken, diğerleri bu amaca ulaşmak için VPN araçları kullanıyor.
Kullanıcıların Kaspersky’yi Tercih Etme Nedenleri
Kaspersky’yi kullanmaya devam etme nedenleri sorulduğunda, bazı kullanıcılar veri hırsızlığı konusunda endişe duymadıklarını ve ABD hükümetine bu konuda “körü körüne” güvenilmemesi gerektiğini vurguladılar. Diğerleri ise yasak öncesinde bir lisans satın aldıklarını ve paralarının boşa gitmesini istemediklerini belirttiler. Bu noktada belirtmek gerekir ki, bahsedilen miktarlar genellikle 20-30-40 dolarlık kişisel lisanslar değil, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yüzlerce cihazını korumak amacıyla kurumsal hizmetler için ödedikleri yüzlerce hatta binlerce dolara varan yıllık hizmet ücretleridir.
Trump yönetiminden bu yana, ABD hükümeti, Çin ve Rusya merkezli şirketlerin teknoloji çözümlerinin güvenlik riski oluşturabileceği konusunda sert uyarılar yapmaktadır. Trump, özellikle Huawei ve ZTE’ye karşı sert önlemler almış, hatta Huawei’nin CEO’sunun kızını Kanada’da bir toplantı sırasında tutuklatma gibi radikal adımlar atmıştır. Bu mücadele sonucunda Huawei, Android işletim sistemine erişimini kaybetmek zorunda kalmış ve kendi işletim sistemini geliştirme yoluna gitmiştir.