Döviz cinsi devlet ve şirket tahvil ihraçları konusunda ortaya çıkan bu yüksek beklenti, ABD Merkez Bankası’nın dört yıldan uzun bir süre sonra faiz oranlarını düşürmesiyle paralel bir süreçte gerçekleşiyor. Bu durum, gelişmekte olan piyasa dolar tahvillerinin ekstra getirilerinin 2018’den bu yana en düşük seviyeye gerilemesiyle birleşiyor.
Banka, 2023 yılı itibarıyla şimdiye kadar 253 milyar dolar tutarında tahvil ihraç eden bölgenin, 2024 yılı sonunda 2020’de kırılan 265 milyar dolarlık rekoru geride bırakmasını bekliyor. JPMorgan’ın Londra’daki bölge tahvil sermaye piyasaları başkanı Stefan Weiler, “Yıl sonuna kadar bölgedeki toplam ihraç hacminin muhtemelen tüm zamanların rekorunu kıralacağına inanıyorum,” dedi.
Bloomberg tarafından derlenen verilere göre, hükümetler ve şirketler tarafından yapılan küresel tahvil ihraçları bu yıl itibarıyla %59 artarak 507 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu toplamın yaklaşık yarısı EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesinden gelirken, Suudi Arabistan, Polonya, Romanya ve Türkiye gibi ülkelerden yapılan tahvil satışları, Rusya’nın piyasadan çekilmesine rağmen küresel gelişmekte olan piyasa tahvil satışlarını geride bırakmayı başardı.
Weiler, “Yatırımcılar, yüksek getirileri elde etmek adına daha riskli isimlere olan talebin şu anda özellikle güçlü olduğunu” ifade etti. Bu durum, piyasanın dinamiklerini ve yatırımcıların risk alma eğilimlerini gözler önüne seriyor.