Örümcek İpeğinden İlham Alan Yeni Teknoloji
ABD Tufts Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, örümcek ipeğinden esinlenerek devrim niteliğinde bir teknoloji geliştirdi. Bu teknoloji, süper kahraman Örümcek Adam’ın ikonik ağ fırlatıcılarının gerçek hayattaki en yakın örneği olabilecek yapışkan liflerin üretilmesini mümkün kılıyor. Bu lifler, dar iğnelerden dışarı atılan fibroin adı verilen ipek güvesi kozası proteinlerinden oluşuyor ve havaya fırlatıldıklarında hızla katılaşarak nesneleri çekme yeteneği kazanıyor. Yani, pratikte bilim insanları Örümcek Adam ağlarını gerçeğe dönüştürmüş durumda.
Ekip, ipek fibroin, dopamin ve organik çözücüler kullanarak bu yeni ağ benzeri malzemeyi oluşturma yöntemini tesadüfen keşfettiklerini belirtiyorlar. Bu çığır açan buluş, hızlı bir şekilde katılaşabilen, yüksek çekme mukavemeti ve yapışkanlığa sahip lifler üretmeyi mümkün kılıyor. Araştırmacılar, kitosan ve borat tamponu ekleyerek bu liflerin mukavemetini ve yapışkanlığını artırmayı başardılar. Böylece bu Örümcek Adam ağı, 12 santimetrelik bir mesafeden kendi ağırlığının 80 katından fazla olan nesneleri çekebilme kapasitesine ulaştı.
Acil Durumlar ve Endüstriyel Uygulamalar İçin Potansiyel
Elbette, çalışma henüz erken aşamalarda ve bu malzemenin katılaşmadan önce onlarca metre mesafeye ulaşacak şekilde düzenlenmesi halinde, acil durumlar için pratik uygulamalar geliştirilebilir. Örneğin, kazara bir duvardan düşen dağcıların kendilerini kurtarması için son bir güvenlik önlemi olarak kullanılabilir. Ayrıca, ağır nesnelerin zorlu coğrafi koşullar altında çekilip kurtarılması için endüstriyel uygulamalar da geliştirilebilir.
Öte yandan, bu malzemeyi eline geçiren küçük çocukların kendilerini Örümcek Adam sanarak yüksek binaların tepesinden atlamaları gibi tehlikeli durumların önüne geçmek için de önlem alınması gerektiği unutulmamalıdır. Çünkü müzisyen Eric Clapton‘ın küçük oğlu da dahil olmak üzere birçok çocuğun “Örümcek Adamcılık” oynayarak yüksek binalardan düşerek hayatını kaybettiği bir gerçektir. 5-10 yaş arasındaki çocukların hayal dünyalarında kendilerini Örümcek Adam gibi hissetmeleri oldukça yaygın bir durumdur ve bu keşif, küçük çocukları yüksek binalardan atlamaya cesaretlendirecek oyuncaklara dönüşmemelidir.