Şekerin Depresyon Üzerindeki Etkisi
Hemen herkes, aniden tatlı bir şeyler yeme ya da içme isteğine kapılmıştır. Ancak yeni bir araştırma, şekerli yiyeceklerin ve içeceklerin aşırı tüketimi ile depresyon arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koydu. Bu nedenle, tatlılar konusunda dikkatli olmakta fayda var.
Journal of Translational Medicine’de yayımlanan yeni bir çalışma, İngiltere Biyobankası’ndan 180.000’den fazla gönüllünün yiyecek tercihlerini derinlemesine inceledi. Araştırmacılar, bu verileri analiz etmek için yapay zekayı kullanarak, gönüllüleri tercih ettikleri yiyeceklere göre üç ana gruba ayırdı. Ardından, bu grupların “yiyecek kişilik tiplerini” kullanarak, tatlı atıştırmalıklar ve şekerli içecekler gibi şekerli yiyeceklere daha fazla yönelen kişilerin depresyon riski taşıma olasılığının %31 daha fazla olduğunu belirlediler.
Araştırmacılar, şekerli yiyeceklerin aşırı tüketimi ile depresyon arasındaki bu şaşırtıcı bağlantının yanı sıra, bu gruplarda kalp rahatsızlıkları ve diyabet oranlarının da daha yüksek olduğunu tespit etti. Tüm bu bulgular, sıklıkla tatlı isteği duyan ve bazen aşırıya kaçan kişiler için kesinlikle endişe verici olabilir.
Elbette bu bulguların tamamı şaşırtıcı değil. Şekerli yiyecekler ile diyabet arasındaki bağlantı uzun zamandır inceleniyor ve biliniyor. Günümüzde şekerli yiyeceklerin aşırı tüketimine karşı yapılan uyarılar ve insanların daha sağlıklı yiyecek seçeneklerine yönelmeye çalışmasının ana sebeplerinden biri de budur.
Tek çözüm şekeri tamamen bırakmak değil Ancak genel olarak, şekeri tamamen bırakmak tek çözüm değildir. Hatta, British Nutrition Foundation, İngiltere’deki yetişkinlerin ortalama olarak günlük kalorilerinin yüzde dokuz ila 12,5’ini “serbest şekerlerden” aldıklarını belirtiyor. Bu serbest şekerler, doğal olarak bütün meyve ve sebzelerde bulunmayan, içecekler ve yiyeceklere eklenen şekerlerdir.
Bu şekerin diyetinizden tamamen çıkarılması gerekmese de, tüketim miktarınıza dikkat etmenizde fayda olacaktır. Eğer şekerli yiyecek ve içecekleri aşırı tüketmek ile depresyon arasındaki bağlantı doğrulanırsa, işlenmiş şekerlerden kaçınmak ve daha doğal olanlara yönelmek, vücudunuzu sağlıklı tutmak için daha fazla sebep sunacaktır.
Yiyeceklerin ve içeceklerin sağlığımız üzerindeki etkileri konusunda sürekli yeni (ve bazen daha önceki bilgilerle çelişen) veriler ortaya çıkmakta. Bu nedenle, bu konuda mümkün olan en iyi anlayışa sahip olmak oldukça önemlidir. Örneğin, uzun yıllardır aşırıya kaçmadan içki içmenin bir sorun olmadığı düşünülüyordu; ancak yeni çalışmalar, ara sıra içki içmenin bile sağlığınız için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir.
Depresyon ile vücudumuz arasındaki tüm bağlantıları hala tam olarak çözemediğimiz düşünülürse, yiyeceklerin bu bağlantıdaki rolünü anlamak oldukça kritik bir önem taşımaktadır.