Kabusları Durdurmanın Yolu: Yeni Bir Yöntem
Bilim insanları, rüyaların neden oluştuğuna dair sırları çözmek için uzun yıllardır araştırmalar yapıyor. Bu alandaki çalışmalar devam etse de, en azından kabusları engellemeye yönelik basit bir yöntem keşfedilmiş olabilir. “Kabus bozukluğu” teşhisi konulmuş 36 hasta üzerinde gerçekleştirilen 2022 yılına ait bir araştırma, beynimizin kötü rüyalarla baş etme yöntemini değiştirebileceğimizi ortaya koyuyor.
Araştırmanın bulgularına göre, kabusları yeniden yazarak ve beynimizin olumlu bir deneyimle ilişkilendirdiği bir sesi dinleterek kabusların etkisini azaltabiliriz. Bu yöntem, piyanoda tek bir nota çalarak bir kişinin rüyalarının gidişatını değiştirebileceğimiz fikrine dayanıyor. Kabus görmek oldukça yaygın bir durumdur; birçok insan ara sıra kabus görse de, bazı bireyler sürekli kabuslarla karşılaşmakta ve bu durum, uyku kalitelerini olumsuz yönde etkileyerek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bu nedenle, kabusları durdurabilecek yöntemlerin geliştirilmesi, pek çok insanın yaşamında önemli bir iyileşme sağlayabilir.
2022 yılında Current Biology dergisinde yayımlanan çalışma, bu sorunu çözmeyi hedefliyordu. Araştırmacılar, hastaların en sık karşılaştıkları ve en kötü olarak tanımladıkları kabusları yeniden yazmak için görsel provası terapisi kullanarak, kabuslara daha olumlu bir son vermeyi amaçlıyorlar. Hastalar, yeniden yazılmış bu versiyonu kendilerine tekrarlayarak “prova ediyor” ve rüyalarını değiştiriyorlar. Bu yaklaşım, kabusları yeniden yazmanın ve alternatif hikayelerle değiştirmenin sık karşılaşılan kabusları durdurabileceği fikrine dayanmaktadır. Ancak bu yöntem herkes için etkili olmayabiliyor. Bu nedenle, araştırmacılar tarafından uygulanan terapilerin ikinci aşaması olan “hedefli anı reaktivasyonu” veya TMR devreye giriyor.
TMR, ya da Hedefli Anı Reaktivasyonu, insanların uyku anında belirli uyaranların aktifleşecek şekilde eğitilmesi için ses kullanımını temel alıyor. Araştırmacılar, TMR ve görsel provası terapisini bir arada kullanarak, sık kabus gören hastaların kabuslarının yeniden yazılmış versiyonlarını hatırlamalarını sağlamak için çaba gösteriyorlar. Araştırmada detaylandırılan bulgular, bu sistemin oldukça etkili bir şekilde işlediğini ortaya koyuyor. Bildirilen sonuçlara göre, haftalık ortalama 2,94 kabus ile başlayan TMR grubunun, araştırma sonunda sadece haftalık 0,19 kabusa düştüğü gözlemlenmiştir. Kontrol grubu ise haftada 2,58 kabusla başlayarak 1,02 kabusa gerilemiştir.
Ayrıca, bu yöntem oldukça uzun süreli bir etki sağlıyor gibi görünmektedir. Üç ay sonra yapılan bir takip incelemesinde, kontrol grubunun kabus sayısı haftada 1,48’e yükselirken, TMR grubunun haftalık kabus sayısı sadece 0,33’e yükselmiştir. Bu sistem, kabusları tamamen ortadan kaldırmasa da, kabus sayısında yaşanan ciddi düşüş, özellikle sık kabus gören bireylerin yaşamında önemli bir değişim yaratmaya yetecek gibi görünmektedir.