Voyager 1’in Uzay Macerası: 47 Yıl Sonra Hala Hayret Verici Başarılar
Uzay keşfi tarihinin en önemli başarılarından biri olan Voyager 1, fırlatılmasından bu yana geçen 47 yıl boyunca insanlık üzerinde derin bir etki bırakmaya devam ediyor. İkizi Voyager 2 ile birlikte yıldızlararası uzaya açılan bu uzay aracı, artık daha fazla yeteneğinin kalmadığı düşünülse de, son günlerde yaşanan bir iletişim kesintisi, onun beklenmedik bir çözüm bulma kabiliyetini tekrar gözler önüne serdi.
Voyager 1, şu anda Dünya’dan tam 24 milyar kilometre uzakta. Bu mesafeden bir sinyalin uzay aracına ulaşması veya ondan dönmesi, tam 22 buçuk saat sürüyor. 16 Ekim’de, yer ekibi uzay aracına ısıtıcılarından birini açmasını istedi. Zira Voyager 1, aşırı soğuk bir ortamda bulunduğundan, iç sistemlerinin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için sıcak tutulması gerekiyor. Uzay aracı, radyoaktif bir enerji kaynağı ile çalışıyor ve bu kaynak artık tükenme aşamasına gelmiş olsa da, ısıtma işlemi için hâlâ yeterli enerjiye sahip.
Ancak 18 Ekim’de beklenmedik bir sorun meydana geldi ve Voyager 1, yanıt vermez hale geldi. Uzay aracı, Derin Uzay Ağı ile iletişim kurmak için X-band radyo vericisini kullanıyor. Görev ekibi, gönderilen komutun arıza koruma sistemini tetiklemiş olabileceğini ve bu durumun X-band vericisinden gelen sinyalde bir değişikliğe yol açarak veri iletim hızında düşüşe neden olabileceğini öne sürdü. Ekip, tahmin ettikleri bu sinyali bulmak için yoğun bir çaba sarf etti. Bu aksaklık bazı sorunlar yaratmış olsa da, uzay aracının geçmişte yaşadığı anlamsız sesler gibi alarm durumuna geçmeyi gerektiren bir sorun değildi.
Sonraki günlerde ekip durumu daha derinlemesine incelemeye başladı. Ancak 19 Ekim’de, daha endişe verici bir gelişme yaşandı ve sinyal tamamen kesildi. Neyse ki, Voyager 1’in yerleşik bilgisayarı, olağanüstü bir çözüm üretti.
NASA’dan Tony Greicius, Voyager Blog’da paylaştığı yazıda, “Uçuş ekibi, Voyager 1’in arıza koruma sisteminin iki kez daha tetiklendiğinden ve X-band vericisini kapatıp S-bandı adı verilen ikinci bir radyo vericisine geçtiğinden şüpheleniyordu” ifadelerini kullandı. Greicius, “S-bandı daha az enerji tüketirken, Voyager 1 1981’den beri Dünya ile iletişim kurmak için bu yöntemi kullanmamıştı. X-band verici sinyalinden farklı bir frekans kullanıyor ve bu nedenle sinyalin gücü önemli ölçüde zayıflıyor. Uçuş ekibi, uzay aracının bu kadar büyük bir mesafeden S-band sinyalinin Dünya’da tespit edilebileceğinden emin değildi, ancak Derin Uzay Ağı’ndaki mühendisler bunu başarmayı başardılar.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Ekip, S-band vericisinin bu kadar uzun bir süre ve olağanüstü bir mesafeden sonra bile çalıştığını doğruladı. Şu anda, uzay aracını normal işleyişine geri döndürmek için yoğun bir şekilde çalışıyorlar.