Almanya’da Çelik Sektörünün Geleceği
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Funke Medya Grubu’na yaptığı açıklamalarda çelik endüstrisinin sanayi için kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Scholz, “Amacımız, Almanya’da çelik üretimini uzun vadede güvence altına almak. Çelik endüstrisinin korunması, jeostratejik bir gerekliliktir.” ifadelerini kullandı. Başbakan, 9 Aralık’ta Almanya’nın çelik sektöründeki üst düzey temsilcileriyle bir araya gelerek yüksek enerji fiyatları, Asya’nın rekabeti ve yavaşlayan karbonsuzlaştırma süreci gibi zorluklarla nasıl başa çıkacaklarını tartışacaklarını belirtti.
Scholz, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’na, ucuz Asya rekabetine karşı Almanya’nın çelik sektörünü koruma adına acil adımlar atması çağrısında bulundu. X hesabından yaptığı paylaşımda, bu toplantıda elektrik enerjisinin güvenilir fiyatlandırılması, yatırımların teşvik edilmesi ve çelik dampinginin önlenmesi gibi konuların ele alınacağını duyurdu. Ayrıca, Almanya’nın en büyük sanayi şirketlerinden ThyssenKrupp’un çelik birimine ortak olma olasılığını da göz ardı etmediğini ifade ederek, “Şu anda hiçbir seçeneği masadan kaldırmıyorum.” dedi.
Federal hükümetin, zor durumda olan Alman şirketlerine, özellikle hava yolu şirketi Lufthansa ve enerji şirketi Uniper gibi şirketlere geçici destek sağlamak amacıyla yaptığı yatırımlara dikkat çeken Scholz, “Müdahalemiz geçicidir ve şirketlerin zor zamanları aşabilmeleri için potansiyel yatırımların öz kaynak eksikliği nedeniyle başarısız olmaması hedeflenmektedir.” şeklinde konuştu.
Alman Çelik Sektöründe İşten Çıkarma Planları
Almanya’nın çelik pazarı, Asya ile rekabet, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası artan enerji maliyetleri, yavaşlayan Alman ekonomisi ve global ekonomik durgunluğun baskısı altında ciddi bir dönüşüm sürecine girmiştir. ThyssenKrupp, 25 Kasım’da yaptığı açıklamada çelik biriminde 2030 yılına kadar 5 bin kişinin işten çıkarılmasının planlandığını duyurmuştu. Ayrıca, ticari faaliyetlerin satışı veya dış hizmet sağlayıcılara devri yoluyla toplamda 6 bin kişinin daha işten çıkarılması hedeflenmektedir. Şirket, üretim kapasitesini 11,5 milyon tondan 8,7 ila 9 milyon ton seviyesine düşürmeyi öngörmektedir.
ThyssenKrupp Steel Europe’un 27 bin çalışanı bulunmaktadır. Almanya’nın en büyük sendikası IG Metall, bu işten çıkarmalara karşı uzun süreli bir direniş uyarısında bulunmuş, işçi haklarının korunması gerektiğini vurgulamıştır. Öte yandan, Alman hükümeti, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası ülkenin kritik silah sanayisi için gerekli olan çeliğin tedarikinde herhangi bir sorun yaşanmaması adına da çeşitli önlemler almaktadır.
Almanya’nın çelik üreten eyaletleri ve endüstri birlikleri, federal hükümete “Ulusal Çelik Eylem Planı” hazırlayarak rekabetçi enerji fiyatları sağlanması, hidrojen ekonomisinin desteklenmesi ve iklim nötrlüğü hedeflerine ulaşılması için kamu alımları ile yeşil öncü pazarların oluşturulması gerektiğini ifade etmişlerdir. Bu planda, Almanya’nın çelik endüstrisinin düşük karbonlu çeliğe olan talebinin zayıf olduğu, diğer ülkelere kıyasla yüksek elektrik fiyatları ve uluslararası rekabet nedeniyle bazı durumlarda varoluşsal zorluklarla karşılaştığı belirtilmiştir.
Ayrıca, Scholz, geçen ay üç partili koalisyonun çökmesinin ardından siyasi hayatta kalma mücadelesi verirken, partisinin (Sosyal Demokrat Parti – SPD) şubat ayında yapılacak erken seçimlerde anketlerde şu anda üçüncü sırada yer aldığını da hatırlatmıştır.