Antik hidrotermal bacalarda yaygın olarak bulunan demir sülfür, Dünya’da yaşamın kökeninde kritik bir rol oynamış olabilir. Çin Bilimler Akademisi’nden yapılan yeni bir araştırma, bu minerallerin, yaşam için gerekli olan temel moleküllerin oluşumuna katkıda bulunduğunu öne sürüyor.
Yeni çalışmada yer alan bilim insanları, tarih öncesi sıcak su kaynaklarındaki demir sülfürlerin, organik bileşenlerin meydana gelmesini katalize etmiş olabileceğini ifade ediyor. Mackinawite gibi bu sülfür bileşikleri, modern metabolik enzimleri taklit etme kabiliyetleri sayesinde uzun bir süredir araştırmacıların ilgisini çekiyor. Bu minerallerin, karbon bileşenleri oluşturma sürecinde kritik bir katalizör rolü üstlenmiş olmaları, yaşamın kökenine dair yeni ipuçları sunuyor.
Önceki çalışmalarda derin deniz hidrotermal bacalarına odaklanılırken, bu yeni araştırma karasal sıcak su kaynaklarını yaşamın olası bir beşiği olarak değerlendirmektedir. Bu kaynaklar, mineral çeşitliliği, güneş ışığına erişim ve su buharı gibi faktörlerle zenginleşmektedir. Yaşam böyle mi ortaya çıktı?
Araştırmacılar, deneylerinde manganez, nikel, titanyum ve kobalt gibi elementlerle karıştırılmış saf form ve versiyonlar dahil olmak üzere nanoölçekli demir sülfürleri sentezlediler. Bu numuneleri, simüle edilmiş sıcak su kaynağı koşullarında hidrojen gazı ve karbondioksite maruz bıraktılar. Çalışmanın sonuçları oldukça dikkat çekiciydi. Manganez katkılı demir sülfürler, enzimatik olmayan yollarla metanol üretme yeteneği ile grubun en etkili katalizörleri olarak öne çıktı. İlginç bir şekilde, güneş ışığının da bu süreçte kritik bir rol oynadığı ve milyonlarca yıl önce Dünya’da yaşamın oluşumunda önemli bir etken olduğu gözlemlendi.