Türkiye’nin Uluslararası Ekonomi Açısından Rolü ve Yatırım Çekiciliği
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Uluslararası Ekonomi Zirvesinde yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin küresel bağlantı noktası olarak stratejik konumunu ve ekonomik potansiyelini detaylandırdı. Dağlıoğlu, dünyanın önemli ticaret yollarının kesiştiği noktada yer alan Türkiye’nin Avrupa Birliği ile mevcut Gümrük Birliği anlaşmasına sahip olduğunu, ayrıca 27 ülkeyle yürürlükte olan serbest ticaret anlaşmaları bulunduğunu ve önümüzdeki dönemde 3 yeni anlaşmanın tamamlanmak üzere olduğunu belirtti.
Dağlıoğlu, bu anlaşmalar sayesinde Türkiye’nin toplam nüfusunun yaklaşık 1 milyar civarında olduğunu ve yatırımcılar için büyük bir pazar alanı sunduğunu vurguladı. Bu çerçevede, Türkiye’nin hem iç pazarı hem de küresel bağlantıları sayesinde, yatırımcılar için oldukça cazip bir ülke haline geldiğine işaret etti.
Yetenek ve İş Gücü Potansiyeli
Yetenek, yetkinlik ve nitelikli iş gücünün ekonomik gelişimdeki önemi üzerinde duran Dağlıoğlu, Türkiye’nin bu alanlarda önemli bir avantaj sağladığını dile getirdi. Ayrıca, Türkiye’nin bölge ülkeleriyle kıyaslandığında en genç nüfusa sahip ülkelerden biri olduğunu belirtti.
Yatırım ve İhracat Performansı
Dağlıoğlu, Türkiye’nin son 20 yıl içerisinde ekonomik göstergelerde kaydettiği ilerlemeleri şöyle özetledi:
“2003 yılından itibaren toplamda 270 milyar dolardan fazla yabancı yatırım çekildi. Bu yatırımların yaklaşık %70’i Avrupa ülkelerinden geldi. Bu oran, Avrupa ile Türkiye arasındaki ekonomik entegrasyonun ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.”
Devamında, Türkiye’nin ekonomik büyüme ve ihracat performansına dikkat çeken Dağlıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Herkesin ortak kabul ettiği bir perspektiften baktığımızda, Türkiye’nin ekonomik durumu ve potansiyeli oldukça dikkat çekicidir. 22 yıl önce yalnızca 30 milyar dolar seviyesinde olan ihracatımız, günümüzde 260 milyar doları aşmış durumda. Aynı zamanda, ekonomi toplamda yaklaşık 200 milyar dolar civarında iken, şu an 1,3 trilyon dolar seviyesinde bir Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya ulaşmış bulunuyoruz. Yatırımların karşılıklı ve sürdürülebilir olması, bu başarıyı daha da pekiştirmektedir.”