Zuckerberg sonunda uzaya da el attı. Yakında ISS’teki (Uluslararası Uzay İstasyonu) bilgisayarlara Facebook ve Instagram şifreleriyle giriş seçeneği konulursa şaşırmayalım.
Meta’nın geliştirdiği Space Llama isimli yenilikçi yazılım, bilimsel araştırmaları desteklemek ve uzayda yapay zeka teknolojilerini test etmek amacıyla tasarlandı. Bu gelişmiş yapay zeka algoritmaları, yörüngedeki istasyonlarda çalıştırılarak, Dünya dışı ortamlarda yeni uygulamaların ve araştırmaların önünü açmayı hedefliyor. Özellikle, uzay araştırma ve keşif faaliyetlerinde devrim yaratması beklenen bu proje, yapay zekanın uzay ortamındaki potansiyelini ortaya koyuyor.
Herkese açık olan Space Llama sayesinde, araştırmacılar ve geliştiriciler, internet bağlantısı olmadan izole edilmiş donanımlar üzerinde bu yapay zekayı kurup çalıştırabilir. Bu özellik, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda doğrudan kullanılabilmesini sağlıyor ve böylece verilerin Dünya’ya aktarılmasına gerek kalmadan, daha güvenli ve hızlı işlem yapılabiliyor. Ayrıca, internet erişimi olmadan çalıştığı için gecikmeler de minimum seviyeye indiriliyor. Bu gelişmeler, uzayda yapay zeka kullanımını yeni bir boyuta taşıyor.
Uzayda yapay zeka alanında büyük adımlar
Meta’nın Space Llama projesi sayesinde, uzay ortamında çeşitli yapay zeka algoritmaları test edilecek. Bu algoritmalar arasında şunlar bulunuyor:
- Booz Allen’ın geliştirdiği A2E2 (Uç Ortamlar için Yapay Zeka) çerçevesi
- Hewlett Packard Enterprise’ın Uzaydan Taşınan Bilgisayarı-2 sistemi
- NVIDIA’nın hızlandırılmış hesaplama teknolojileri (CUDA, cuDNN ve cuBLAS)
- Meta’nın Llama görüş AI yetenekleri ve görsel tanıma kabiliyetleri
Bu çalışmalar, özellikle Ay ve Mars keşifleri gibi uzak ve zorlu görevlerde kullanılmak üzere tasarlanmış. Ayrıca, Dünya’daki uzak veya bağlantısız ortamlarda otonom sistemlerin geliştirilmesine de hız kazandıracak. Uzayda yapay zekanın bu yeni nesil uygulamaları, gelecekteki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin temel taşlarından biri olmaya hazırlanıyor.