IMF, İngiliz ekonomisinin bu yıl yüzde 0,7 ve 2025’te yüzde 1,5 büyüme öngörüsünde bulunarak, ülkenin yumuşak inişe yaklaştığını belirtti.
Uluslararası Para Fonu (IMF), İngiltere ekonomisine ilişkin 5. Madde kapsamında yaptığı değerlendirmede, ülke ekonomisinin yumuşak inişe yaklaştığını ve para politikasında bir sonraki adımın “gevşeme” olduğunu bildirdi. IMF’nin yayımladığı sonuç bildirisinde, İngiltere’de ekonomik büyümenin beklenenden hızlı toparlandığı ifade edildi.
Ekonomik Büyüme Beklentileri
IMF, İngiltere’de ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 0,7, 2025’te ise yüzde 1,5 olacağını öngörüyor. Bu yılın ilk çeyreğinde büyüme oranı yüzde 0,6 olarak gerçekleşti. IMF, 2023 için ekonomik büyüme beklentisini yüzde 0,5’ten yüzde 0,7’ye yükseltti. Dezenflasyonun reel gelirleri artırması ve finansal koşulları rahatlatmasıyla birlikte büyümenin 2025’te yüzde 1,5’e ulaşması bekleniyor.
Enflasyon ve Para Politikası
Bildiride, İngiltere’de dezenflasyonun beklenenden hızlı ilerleme kaydettiği belirtilirken, hizmet sektörü enflasyonu ve ücret artış baskılarının yüksek kalmaya devam ettiği vurgulandı. Manşet enflasyonun 2025’in başında kalıcı şekilde yüzde 2 hedefine ulaşması öngörülüyor. Bu bağlamda, İngiltere Merkez Bankasının (BoE) para politikasında bir sonraki adımın gevşeme olması bekleniyor.
IMF, BoE’nin faiz oranlarını düşürme sürecinde erken gevşeme riskinden korunmak için enerji fiyatlarının baz etkisini ve enflasyonun sürdürülebilir şekilde azaldığını gösteren daha fazla işaret görmeyi beklediğini belirtti. Aynı zamanda, gecikmeli gevşeme riskinin de bulunduğu ifade edildi.
Riskler ve Öneriler
IMF, büyüme ve enflasyona ilişkin risklerin dengeli olduğunu belirtti. Düşen enerji fiyatlarının ikincil etkileri daha güçlü olabilir ve bu durumda enflasyon daha düşük, büyüme ise daha yüksek olabilir. Ancak, iç talebin beklenildiği gibi canlanmaması ve tasarrufların yüksek seyretmeye devam etmesi halinde enflasyon ve büyüme düşük kalabilir. Küresel düzeyde finansal bir istikrarsızlık durumunda, İngiltere’nin ülke risk primlerinde bir şok ihtimali de göz ardı edilemez.
Para politikasında önümüzdeki birkaç hafta içinde özellikle enflasyon ve iş gücü piyasasına ilişkin gelecek verilerin ve risklere ilişkin görünümün yakından izlenmesi gerektiği vurgulandı. BoE Para Politikası Kurulu’nun (PPK) mevcut “toplantıdan toplantıya değerlendirme” yaklaşımının uygun olduğu ve ABD Merkez Bankasının faiz patikasından olası bir sapmanın PPK’nın piyasalarla etkin iletişimine prim kazandıracağı ifade edildi.