Çiftay Grubu’nda Yeni Dönem
Çiftay Grubu, 17 Ağustos 2021 tarihinde Batıçim Batı Anadolu‘nun yaklaşık %30 oranındaki hissesini ve yönetim kurulunun fiili kontrolünü devralarak önemli bir yönetim değişikliğine imza atmıştır. Bu dönüşümün ardından Batıçim Batı Anadolu, 2023 yılı sonunda konsolide bazda 6 yıl aradan sonra ilk kez 2 milyar 55 milyon TL net kâr elde etmiştir. Ayrıca, Batısöke Çimento da 2023 yılını 7 yıl aradan sonra kârlı bir şekilde kapatarak 872,5 milyon TL kâr açıklamıştır.
Batıçim ve Batısöke Çimento‘yu bünyesinde barındıran Batı Anadolu Grubu, 2021 yılındaki hissedar ve yönetim değişikliğinin ardından hızla büyümeyi sürdürmeyi hedeflemektedir. 60 yıla yaklaşan köklü geçmişiyle, 4 farklı kıtaya ve 30’dan fazla ülkeye çimento ve klinker ihraç eden Batı Anadolu Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülant Candaş, İzmir’de düzenlenen basın toplantısında son 3 yıldaki yeniden yapılanma sürecinde elde edilen başarıları ve geleceğe yönelik hedeflerini paylaşmıştır.
Başarı Hikayesi ve Gelecek Hedefleri
Candaş, yönetimlerine geldiklerinden bu yana işletme sermayesini güçlendirdiklerini vurgulayarak, “Borçluluk oranı yüksek ve faaliyetleriyle ilgili çeşitli söylentilerin arttığı Batı Anadolu Grubu’nda son 3 yılda bir başarı hikayesi yazdık. Batıçim ve Batısöke başta olmak üzere grubumuz, konsolide bazda kârlı bir yapıya geçerek verimli hale geldi. Çalışanlarımızın memnuniyeti ve güveni arttı. Bu köklü geçmişe sahip grup, artık eskisinden daha güçlü bir konumda. Geleceğe güvenle bakmanın gururunu yaşıyoruz; kârdan çok, şirketlerimizdeki verimlilik bizim için daha önemli” şeklinde konuştu.
Grup Cirosu ve Büyüme Hedefleri
Candaş, grubun cirosunun 480 milyon dolara ulaştığını belirterek, “Yönetim değişimi ile artan verimlilik ve azalan borçlarla grubumuzun 2021 sonunda 217 milyon dolar olan konsolide cirosu, 2023 sonunda 480 milyon dolara ulaştı. İki yılda dolar bazında iki kattan fazla büyüdük. Ciromuzun %54’lük payı, grubun amiral gemisi olan Batıçim ve Batısöke Çimento’dan gelmektedir. Yurt içindeki ve dışındaki yatırımlarla bölge ve ülke ekonomisine katkımızı daha da artırmayı hedefliyoruz” dedi.
Yatırım Planları ve İnovasyon
Gülant Candaş, önceliklerinin borçluluk oranını en düşük seviyeye indirmek olduğunu ifade ederek, “Batısöke Çimento’da sermaye artırımına gitmeyi ve şirketimizi daha da güçlendirmeyi planlıyoruz. 2024’te borçluluk yapısını azaltma hedefimize ulaştıktan sonra 2025 yılından itibaren şirketlerimiz için her şeyin çok daha farklı olacağını öngörüyoruz. Bizim gibi sanayi gruplarında yatırım durmaz; güçlü kaslarımızı daha da güçlendirmeye ihtiyacımız var. Önümüzdeki dönemde toplam 40 milyon doların üzerinde yatırım yapmayı hedefliyoruz. Bu yatırımlar arasında Batısöke Çimento’da atık ısıdan elektrik üretim tesisi, iki fabrikamızda atıktan türetilmiş yakıt yakma üniteleri ve Batıliman’da kapasite artırımına yönelik yatırımlar bulunmaktadır. İhracat konusunda da fırsatları değerlendiriyoruz. KAP açıklaması ile duyurduğumuz Aliağa bölgesindeki çimento öğütme ve paketleme tesisi yatırımına yönelik ÇED süreci hızla devam etmektedir” dedi.
Batıliman ve İhracat Kapasitesi
Candaş, Batıliman’ın büyümeye açık olduğunu vurgulayarak, “Cirosunun %80’ini grup dışı şirketlerden sağlıyor. Limanın derinliği büyük gemilere uygun. Dünya ticaretinin %83’ü deniz yoluyla yapıldığı için limanımızın potansiyeli büyük. Limana vinç yatırımı ve yeni depo elemanları eklemeyi, rıhtımla iskele arasındaki boşluğu doldurmayı planlıyoruz” diye belirtti.
İhracattaki Başarı ve Gelecek Hedefleri
Batı Anadolu Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülant Candaş, sözlerine şu şekilde devam etti: “Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği’nin verilerine göre, 2023 yılında hem iç satışta hem de ihracatta Ege Bölgesi’nin en fazla satış yapan üreticisi konumundayız. Toplam ciromuzun yaklaşık 90 milyon doları ihracat gelirinden oluşuyor. Grubumuzun ithalatı ise yaklaşık 40 milyon dolar. Türkiye birçok sektörde cari açık verirken, biz cari fazla veriyoruz. Türkiye çimento sektöründeki iç satışta pazar payımız %4’ün, ihracatta ise %8’in üzerinde. Alternatif hammadde kullanımını, yani katkılı çimento üretimimizi daha da artırmayı hedefliyoruz. Bu konu oldukça önemli; çünkü üründeki emisyonu azaltmaya yönelik sektörel düzenlemeler gereği kamu ihalelerinde klinker oranı %0.80’e düşürülecek. Bu, ayrıca Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzenlemesi açısından da önemli. Biz yıllardır katkılı çimento üretimi yapıyoruz ve hedefimiz; katkılı çimento üretim kapasitemizi daha da artırmak, klinkerin payını düşürmektir.”