Yıldız Patlamalarının Yeni Sırları: M87 Galaksisindeki Novalar
Son zamanlarda, Astrophysical Journal dergisinde yayınlanması planlanan ve şu anda ön baskı sunucusu arXiv üzerinde bulunan bir araştırmaya göre, belirli yıldızlar ışık hızına yakın hızda hareket eden parçacık ışınlarına oldukça yakın bir konumda bulunuyor. Bu durum, yıldızların patlamasına yol açıyor. Çalışmada incelenen yıldızlar, kendilerine eşlik eden yıldızlardan hidrojen alan ve esasen yanmış yıldız kabukları olarak tanımlanabilen beyaz cücelerdir. Beyaz cücelerin yüzeyinde oluşan yaklaşık iki kilometre kalınlığındaki hidrojen tabakası, zamanla patlayarak yıldızdan ayrılmakta ve bu döngü sürekli olarak tekrarlanmaktadır.
Stanford Üniversitesi’nde astrofizikçi olan ve bu olguyu tanımlayan yeni çalışmanın baş yazarı Alec Lessing, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) bir duyurusunda “Neler olduğunu tam olarak bilmiyoruz, ancak bu bulgu gerçekten heyecan verici” şeklinde ifade etmiştir. Çalışmayı yürüten ekip, merkezinde aynı adı taşıyan süper kütleli bir kara delik barındıran M87 galaksisindeki 135 novayı inceleyerek önemli bulgular elde etmiştir. M87, Güneş’in kütlesinin yaklaşık 6,5 milyar katı olan dev bir galaksidir ve 2019 yılında Event Horizon Telescope Collaboration tarafından doğrudan görüntülenen ilk kara delik olma özelliğini taşımaktadır.
Ekip, M87’nin 3.000 ışık yılı uzunluğundaki plazma jetinin yakınında, galaksinin diğer bölgelerine kıyasla iki kat daha fazla novanın patladığını keşfetmiştir. Ayrıca, Hubble Uzay Teleskobu sayesinde M87’nin jetini doğrudan görüntülemek de mümkün olmuştur. Paylaşılan görüntüde, bu jet oldukça sakin görünse de aslında, yıldızların patlamasına neden olan aşırı ısınmış ve ışık hızına yakın hızda hareket eden parçacıklardan oluşan uzun bir kıvrım barındırmaktadır.
M87’den püsküren plazma jetinin Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilen görüntüsü, bilim dünyasında büyük yankı uyandırmıştır. Önceki araştırmalar, jetin çevresinde daha fazla aktivite olduğunu öne sürmüş olsa da, Hubble’ın yeni geniş açılı kameralarıyla yapılan gözlemler, novaların daha fazla parladığını ve bu durumun yüzey katmanlarındaki hidrojen patlamalarını gösterdiğini ortaya koymuştur. Yayınlanan basın bülteninde Lessing, “Jet, çevredeki bölgelere doğru ilerleyen yıldız sistemlerine çeşitli etkiler yapıyor. Belki de jet, beyaz cücelerin üzerine hidrojen yakıtı püskürtüyor ve böylece daha sık patlamalarına zemin hazırlıyor” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
“Ancak bunun fiziksel bir itme olduğu kesin değil. Jetten yayılan ışığın basıncının etkisi olabilir. Hidrojeni daha hızlı ilettiğinizde, patlamaların da daha hızlı gerçekleşmesi muhtemeldir” diyerek gözlemlerinin önemini vurgulamıştır.
Hubble’ın M87’ye ilişkin yeni görüntüleri, Hubble’daki yeni kameralar sayesinde şimdiye kadar çekilen en derin görüntüler arasında yer almaktadır. Ekip, makalelerinde gözlemlerinin rastgeleliğe bağlanma olasılığının %0,1 ila %1 arasında olduğunu belirtmiş, ancak çoğu işaret jetin bir şekilde yıldız patlamalarını katalize ettiğini göstermektedir.