İstanbul Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) tarafından “İstanbul’da Reel Sektörün Yeşil Dönüşümü: Mevcut Durum ve Beklentiler” başlıklı ilk araştırma raporu yayımlandı. Raporda dikkat çekici sonuçlardan biri İstanbul’daki şirketlerin yüzde 40’ı ‘yeşil dönüşüm’ü hiç duymamış olması.
İTO’nun araştırmasına göre İstanbul’daki şirketlerin yeşil dönüşüme ilişkin farkındalık düzeyi ‘alarm’ veriyor. İstanbul’un 39 ilçesinin tamamından toplam 2 bin 4 şirketle yapılan çalışmaya göre şirketlerin yalnızca yüzde 58,5’i “yeşil dönüşüm” kavramını daha önce duydu. Şirketlerin yaklaşık yüzde 81’i, kamunun sunduğu yeşil dönüşüm teşviklerinden haberdar dahi değil. Şirketlerin yüzde 53,4’ü, yeşil dönüşüm sürecini yönetmekte finansal açıdan yeterli olduklarını düşünmüyor, yüzde 25’inin buna dair bir fikri yok.
Araştırma sonucunda alarm veren konulardan biri de karbon ve su ayak izine dair bulgular. Şirketlerin sadece yüzde 9,3’ü, ürettikleri ürün veya hizmetlerin karbon ayak izini biliyor. Su ayak izi içinse bu oran yüzde 8,5.
(Karbon ayak izine ilişkin olarak daha fazla bilgi için bkz: http://isvegirisim.com/2022/09/karbon-ayak-izini-azaltmanin-yollari/)
Şirketlerin yalnızca yüzde 44’ü tarafından atıkların geri dönüşümü yapılırken, yalnızca yüzde 43’ü çevreci ve geri dönüştürülebilir malzemeler kullanıyor.
En çevre dostu: Gıda – En az çevre dostu: Madencilik
Raporda dikkat çekici hususlardan bir diğeri ise sektörel bazda yapılan tespitler. Ulaşılan veriler doğrultusunda en çok çevre dostu faaliyeti gıda imalatında çalışan şirketlerin yaptığı, en az çevre dostu faaliyeti ise madencilik sektöründe bulunan şirketlerin yaptığı görüldü.
Şirketlerin çevre dostu yatırımlara ilişkin aldıkları kararlarda en büyük motivasyonun maliyetler olduğunun altı çizildi. Çevre dostu yatırım kararı alan şirketler, yatırım yaparken maliyetleri azaltarak satışları artırmayı öncelik olarak belirliyor. ‘Sürdürülebilir kalkınma için çevresel fayda sağlamak’ motivasyonu, yedi cevap arasında beşinci sırada yer alıyor.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, raporun açıklandığı toplantıda bilgilendirme ve teşvikin ülkemizde yeşil dönüşümün kaderini belirleyeceğinin altını çizdi. Avdagiç, “Şirketlerin birçoğu çevre dostu faaliyetler yürütme eğiliminde olsalar da bunu kurumsallaştırma ve sürdürülebilir kılma noktasında kat etmeleri gereken oldukça mesafe mevcut. Bu nedenle yeşil dönüşüme dair yasal altyapıdaki eksikliklerin giderilmesi gerekiyor,” dedi.
Yeşil dönüşüm nedir?
Yeşil dönüşüm; çevresel riskleri ve ekolojik tehditleri azaltarak sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen bir süreç olarak tanımlanır. Yeşil dönüşüm kavramı temelde iklim değişikliği ve kaynakların verimli kullanımı için geliştirilmiş olmakla birlikte hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirliği de içine alan geniş bir anlamı vardır. Bu kapsamda amaçlanan; yenilenebilir enerji kullanımı teşviki sebebiyle daha az karbon yoğun olana geçiş fırsatı ve küresel ekonomimizi işleten faaliyetlerde sera gazı emisyonlarının azaltılması veya ideal olarak yok edilmesidir.