Oyun geliştiricileri ile reklam yapmak isteyen markaları bir araya getiren oyun içi reklam platformu Portuma, geçtiğimiz günlerde entegrasyonunu tamamladığını duyurdu.
Dijital reklam ajansı Destex Digital’in ve Portuma’nın kurucusu Ozan Emrah Ünal, Portuma’yı ve “geleneksel reklamcılığın geleceği” denen oyun içi reklam sektörünü İş ve Girişim okurları için değerlendirdi.
1981 İstanbul doğumlu, Yeditepe Üniversitesi Tekstil Mühendisliği bölümünden mezun olan Ünal, Destex Digital ile Google’ın Türkiye’deki partneri ve Google’dan toplamda yediyi aşkın ödül alan Türkiye’deki sayılı şirketlerden biri olmanın gururunu yaşadığını dile getirdi.
Google’dan aldıkları ilk ödülün ardından Yarının Ajansları Master Programı’na davet edilen Ünal, İrlanda ve Amerika’da altı ay boyunca kurumsal gelişim nasıl olmalı, şirket nasıl yönetilmeli, güçlü yönler ya da tehditler nasıl tespit edilmeli alanlarında eğitim aldığını ve bunun girişimci rolünde yol haritasına büyük katkı sağladığını kaydetti.
“Avrupa’da en çok yatırım alan oyun stüdyoları Türk oyun stüdyoları”
Ünal, oyunlarda, oynanışa zarar vermeden yaratıcı ve uyarlanmış oyun içi reklamlar sunan Portuma’nın gelişim serüvenini ise şöyle anlattı:
“Esas işimizin reklam olmasından ötürü bir oyun stüdyomuz da vardı. Oyunda billboardlar yapıp entegrasyon süreciyle bu teknolojiyi geliştirmeye karar verdik. Ajans tarafımızdaki mühendislerimizle de bu işin kritiğini yapıp bir yol haritası çıkardık ve 11-12 ay önce başladık. Bugün geldiğimiz noktada Portuma şu an dünyanın birçok ülkesinden birçok altyapı sağlayıcı borsayla entegre çalışıyor. İşin iki zor aşaması var bir tanesi oyun stüdyosu bulmak bir tanesi o oyun stüdyosuna reklam sağlamak.
Kısa vadede Game Factory’den bir stratejik yatırım aldık. Ardından Adsyield diye Amerikalı bir reklam altyapı sağlayıcısı şirketten yatırım aldık. Biz yatırım alırken oradaki para miktarından çok stratejik önemine odaklandık. Kısa süre önce İngiltere merkezli bir altyapı sağlayıcısı loop Me ile bir partnerlik açıkladık. Şu anda 20’ye yakın, dünyanın yedi kıtasında faaliyet veren reklam altyapı sağlayıcılarımız var. Bizim de kendimize ait bir SDK’miz var. Türk şirketi olarak bunu geliştiren iki-üç şirketten bir tanesiyiz.
Türkiye bazen dezavantaj gibi gözükse de geçtiğimiz günlerde Avrupa’da yayınlanan bir rapora göre, Avrupa’da en çok yatırım alan oyun stüdyoları Türk oyun stüdyoları, yani birinci sıradayız. Oyun tarafı artık güçlenmeye başladı.”
“27’ye yakın borsayla entegre olduk”
Oyun sektöründe Türkiye’nin konumuna da değinen Ünal, Portuma’nın panel olarak birçok ülkede gözlenen oyun altyapısından daha ileride olmasını oyuncuların demografik yaş kırılımı, bulunduğu şehir ve kullandığı cihazı görüntüleyerek kullanıcı konforunu gözettiklerinin, buna bir de blockchain entegrasyonu eklediklerinin altını çizdi.
Oyun içi reklamcılığın Z kuşağını yakalamak adına bir fırsat olduğunu belirten Portuma kurucusu Ozan Emrah Ünal, bu girişimin reklam veren şirketler için de “Teknolojiye ayak uydurmanın getirdiği bir prestij” ifadesini kullanarak sözlerini sürdürdü: “Son 30 yılda dijital dönüşüme odaklanmak lazım, bu her şirket için geçerli, sadece oyun sektörüne bakmamalı. Yeni yapıya ayak uydurmak lazım. Bundan yıllar önce kendi sektöründe tek olan markalar teknolojiye ayak uyduramayarak piyasadan silindi. Oyun stüdyoları da sadece oyun yapmaya devam edemez. Elbette çok iddialı işler de var onlar ayrı tutulmalı ama 1000 tane oyun stüdyosunun içinden sıyrılmak için bir şey yapmak lazım.
Biz blockchain entegresine başladığımızda her şeyi manuel yapıyorduk. Bu teknolojinin çalıştığını herkese göstermiş olduk. Güvenilirlik için sistem geliştirmelisiniz. Dünyadan partnerlerle iş birliği yapıp sistemi otomatik hale getireceksiniz, sistem ve yazılım her zaman birbiriyle konuşacak. Biz bu aşamaları geçtik, şu an 3 tane yazılımı birbirine entegre ettik ve 27’ye yakın borsayla entegre olduk, işin yüzde 90 kısmı bitti. Ayrıca Portuma, gelirlerinin yüzde 60’ını yüksek indirmesi olan oyunlara göre oyun stüdyosuna ödüyor. Bugüne kadar hiçbir oyun stüdyosunda olmayan yepyeni bir gelir imkânı bu. 24-25 yaşında çocuklar ayda 200 bin dolar para kazanıyor. Buna kim hayır diyebilir. Üstelik CertiK’te de listelendik ve 87 puan aldık, hatta bizi dünyanın en güvenilir 10 metaverse projesi içinde yayınladılar. Bakın bir Türk şirketi CertiK’te ama bu başarı maalesef pek görülmüyor.
Yaklaşık 4 ay önce Singapur merkezli global borsa XT Labs bize bir yatırım yaptı. Zaten 3 tane oyunumuz var şu an. Apple ve Google’ın onayladığı bu oyunları oynuyorsunuz, cüzdanınızı bağlıyorsunuz, token kazanıyorsunuz. Bu sistem sayesinde biz reklam veren aramayı bıraktık. Böyle bir endişemiz kalmadı. Reklam vermek isteyenler kendileri bize ulaşıyorlar. Apple, THY, BMW, Nescafe gibi markalarla aktif olarak çalışıyoruz.”
Dijital reklam ajansı Destex Digital ve oyun içi reklam platformu Portuma’nın kurucusu Ünal, okuyucular için Portuma’nın gelişim sürecini detaylandırmasının ardından İş ve Girişim Genel Yayın Yönetmeni İclal Arguç Demirtaş’ın sorularını yanıtladı.
Portuma aracılığıyla sunulan oyun içi reklamların “hilesiz” olduğu vurgusu sıkça karşımıza çıkıyor. Sektörde hileli reklama ilişkin tespitleriniz neler ve Portuma nasıl bir altyapıyla buna karşı duruyor?
Reklamlar bize reklam borsalarından geldiği için orada oyun stüdyosunun paneline yansıya gösterim adedini hem biz teyit ediyoruz hem de bize reklam veren borsa teyit ediyor. Dolayısıyla bir kontrol mekanizması ortaya çıkıyor. Ay sonunda bir mutabakat yapıyoruz. Taraflar paneldeki gösterimleri karşılaştırıyor. Ben diyorum ki gösterim bir milyon gözüküyor o diyor ki bende 900 bin, diğeri 800. Buna göre bir tespit süreci oluyor. Çünkü bazen oyun stüdyolarında emülatör kuruluyor, yani bir yerde sabaha kadar oyun oynanıyor. Ee bu yakalanıyor tabii. Bir insanın 12 saat hiç kalkmadan oyun oynaması garip olurdu. Bunlar için önlemler alıp engelliyoruz ama bu, dünyada tam olarak çözülebilmiş bir sorun değil. Biz altyapıları geliştiriyoruz devamlı. Dünyada reklam sektöründe olan sorunları oyun dünyası da yaşıyor elbette ama minimal hale getiriyoruz.
Gerçek zamanlı teklif verme teknolojisinin avantajları nelerdir?
Şöyle düşünmek gerekir, 20 tane reklam verenimiz ve bir de oyun stüdyomuz var. Şimdi bu oyun stüdyosu çok popüler bir oyun geliştiriyor ve herkes bu oyunun içinde reklam vermek istiyor. Burada bir sistem devreye giriyor. 20 borsa, gösterime göre vereceği ödemeyi giriyor. Kurduğumuz yapı da en yüksek teklifi alıp getiriyor oyunun içine koyuyor. Yani aslında biz Portuma olarak görüşmelere, tekliflere karışmıyoruz. Teknolojik altyapıda seçilen yani en yüksek teklif vereni o oyunun içine yerleştiriyoruz. Böylece burada Portuma güvenilir mi diye tartışamayız tamamen yapay zekâ ile yaratılan bir alandan söz ediyorum.
Oyun içi reklamlar hakkında geleneksel reklamcılığın geleceği, deniyor. Oyun içi reklamların pazardaki hakimiyetini nasıl değerlendirirsiniz?
Araştırmaları göz önüne alırsak 2022 yılında oyun içi reklamcılık sektörü 7 milyar dolarmış ve bunu 2-3 şirket domine ediyor. 2030 yılında bunun 17-18 milyar olmasını öngörüyorlar. Blockchain entegre oyunların da 2027’ye kadar 65 milyar dolar olması bekleniyor. Bunlar global çapta araştırmalar ama bana sorarsanız dijitalleşme çok hızlı ilerliyor. Örneğin eskiden izlediğimiz TV’nin yerini Netflix aldı ve şu an TV seyredenler yok denecek kadar az. Başka bir açıdan pandemi bize çok şey gösterdi. Bakın kimse sokağa çıkamadı ve billboarlardaki afişlerin hiçbir anlamı kalmadı. Artık dünya öyle bir yere gidiyor ki telefon bizim dünyamız. Artık metaverse kavramı var avatarlar var birçok yapı artık kurumlarını o dünyada konumlandırıyor.
Ben 40 yaşındayım ve çok değil 25 sene önce evde kablolu telefonla konuşurdum. Tüm bunlar 20 senede oldu. Biz sadece oyun içi reklamcılığı konuşuyoruz ama bizim teknolojimizi yarın öbür gün bir metaverse projesine de entegre edebiliriz. Geleneksele gelirsek zaten eskiden reklam verecek gelir bütçesini hangi reklam alanlarına ayırdığını söylerdi. Şimdi çoğunlukla dijital reklama bütçe ayrılıyor.
Herhangi bir uygulamada aniden ekrana düşen reklamlar kullanıcının sinirini bozabiliyorken Portuma’nın oyunun doğallığını bozmadan reklamı gösterme iddiası mevcut. Bu yöntem akla nöropazarlama yöntemlerini getiriyor. Tüm dünyanın reklam ve tanıtım konusunda nöropazarlamaya eğilim göstermesi hakkında neler söylersiniz?
Nöropazarlama benim en sevdiğim alanlardandır. Kullanılan renkler, logonun konumlanması tüm bunlar bir bilim aslında. Ben işin içinde olduğum için kendi müşterilerime de bazen danışmanlık veririm. Kurumlar kendi içlerinde bu alana özel bölüm ayırmalılar. Hatta çok sıkı takip ettiğim insanlar var bu alanda. Google o kadar profesyonel ve bilimsel yaklaşıyor ki olaya bize de bunu öğretti. Farklılaşırsan kazanırsın gelenekselde kalırsan olmaz. Bill Gates ne demiş, işiniz dijitalde değilse yakında bir işiniz olmayacak.
Girişimcilere tek bir tavsiye verecek olsanız bu ne olurdu?
Haddim olmayarak yanıtlayayım, ben kendimi çok tutkulu görüyorum. Çok kolay vazgeçmemek lazım. Herkes bir şey istiyor ama kimse bedel ödemek, fedakârlık yapmak istemiyor. Çok çalışmak zorundasın ve bu tutkuyu koruduğun sürece başarılı olmana engel hiçbir şey yok.