Yeni dünya düzeninde nüfusun artışı, sanayileşme ile birlikte doğal kaynakların ve özellikle fosil yakıtların aşırı kullanımı sonucu oluşan çevresel problemler beraberinde alternatif ve yenilebilir enerji kaynaklarına yönelmeyi sağlamıştır. Konu küresel bir sorun haline gelerek zaman içerisinde hükümetler bu alternatif enerji türleri hususuna önem vermiş ve bu kapsamda bir takım yasal düzenlemeler de yapılmıştır.
Yazımız konusu “biyoyakıtlar”, her şeyden önce yenilenebilir ve çevre dostu olan ölmüş organizmaların atıklarından elde edilmektedir. Son yıllarda dünyada da bu alana yoğun ilgi gösterilmiş olup, daha çok enerji tasarrufunu desteklemek adına “biyoyakıtlar” alternatif ve yenilebilir enerji türleri olarak birinci sıralarda yerini almıştır.
2024’ün başlarında, Avrupa Komisyonu, Biyoyakıtlar için Birlik Veritabanını (UDB) Uyumunu yayınladı ve Revize Edilmiş Yenilenebilir Enerji Direktifini güncelleyerek, biyoyakıt sektörünü en son düzenlemeler ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda düzenlemeyi ve geliştirmeyi amaçladı. Avrupa Komisyonu’nun “Biyoatıklar” hususuna ilişkin ciddi yasal düzenlemeler yaratmasının öncü nedeni Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve bu işgalden kaynaklanan enerji piyasasındaki sıkıntı ve kesintileri bir nevi ortadan kaldırabilmekti.
Bu noktada, Avrupa Komisyonu Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden kaynaklı küresel enerji piyasasının bozulmasına ilişkin REPowerEU planını oluşturdu. Peki REPowerEU planı tam olarak neyi amaçlamaktadır?
“REPowerEU” Planı’nın hedefleri arasında; “Enerji tasarrufunun artırılması” “Vatandaşların enerji tüketim davranışlarını değiştirmelerinin teşvik edilmesi”, “Enerji tasarrufuna mali destek verilmesi” “Alternatif enerji sistemlerine düşük KDV imkânı sağlanması”, “Yenilenebilir yatırımların hızlandırılması ve desteklenmesi”, “Güneş Enerjili sistemlerin (örneğin çatı güneş paneli) yeni konutlar için 2029 yılına kadar kullanılmasının zorunlu kılınması” “Ulaşımda enerji tasarrufuna ve verimliliğine öncelik verilmesi” v.b. yer almaktadır.
AB’nin son yıllarda hedeflediği “yeşil dönüşüm” sürecinin en önemli ayağını oluşturacağı düşünülen “REPowerEU” planı ile birlikte Avrupa Komisyonu’nun konuya ilişkin ileride çok sayıda tüzük, yönerge veya yönetmelik gibi yasal düzenlemeler ile karşımıza çıkacağı görülmektedir. Diğer yandan, Avrupa Komisyonu 10 Haziran 2010 tarihinde AB’ye ithal edilenleri de içerecek şekilde tüm biyoyakıt çeşitlerine ilişkin onay planları oluşturulması amacıyla sanayiyi, hükümetleri ve STK’ları destekleme kararı da almıştır.
Bununla birlikte anılan planın küresel anlamda daha iyi algılanabilmesi ve farkındalığın yaratılabilmesi adına da 23-24 Ekim 2024 tarihlerinde Danimarka, Kopenhag’da gerçekleşecek olan 6. Avrupa Biyoyakıtların Geleceği Konferansının da yapılacağı görülmektedir.
Bütün bu gelişmeler ışığında ülkemiz açısında da konu değerlendirildiğinde gelişmekte olan ve her geçen gün enerji talebi artan Ülkemizin enerji talebinin yaklaşık % 72’sini ithal kaynaklardan karşılandığı, bunun yanı sıra, elektrik enerjisinin % 70’i çevre kirliliğine yol açan fosil yakıtlardan elde edildiği görülmektedir.
Ülkemiz iklim ve tarım gücü ile “biyoyakıtlar” için önemli bir potansiyele sahiptir. Özellikle yenilebilir enerji kaynaklarının arttırılması hedefine yönelik ülkemizin bu alanda yetişmiş nitelikli insan gücüne de ihtiyacı olacaktır.
Yararlanılan Kaynaklar
Mehmet, Can, SEZGİN, “AVRUPA KOMİSYONUNDAN RUS ENERJİ BAĞIMLILIĞINI KIRMA PLANI: REPOWEREU”, Bilgi Notu; ikvden_repowereu_bilgi_notu.pdf
Derya, DAĞDELEN; “Küresel Biyoyakıt Politikalarının Ab Ve Türkiye Açısından Değerlendirilmesi”, AB Uzmanlık Tezi, Ankara, 2015.
https://fortesmedia.com/future-of-biofuels-2024,4,en,2,1,104.html#details
https://www.abyesilmutabakati.com/yesil-mutabakat/repowereu-ab-enerji-tasarrufu-plani/
https://www.ikv.org.tr/images/files/ikvden_repowereu_bilgi_notu.pdf
https://www.isoyesilblog.com/avrupadan-yesil-gecisi-hizlandiracak-yeni-plan/