CIA’nın Covid-19 Salgını Üzerine Yeni Değerlendirmesi
ABD Merkez İstihbarat Teşkilatı, bilinen adıyla CIA, Covid-19 salgınının kökenlerine ilişkin resmi tutumunu değiştirdi. Geçtiğimiz hafta sonu yayımlanan bir değerlendirme raporuna göre, teşkilat artık Covid-19’un sebep olduğu koronavirüsün, doğrudan hayvandan insana geçiş yaptığı teorisine daha az inanmaktadır. Özellikle, bu virüsün, bir kişinin Wuhan’daki bir balık pazarında çorba içmesiyle yayıldığına dair olan görüş, artık daha az önem taşıyor. Bunun yerine, CIA, virüsün büyük ihtimalle Çin’in Wuhan kentindeki bir laboratuvardan sızdığına dair inancını güçlendirdi. Bu, virüsün doğal bir oluşumdan ziyade, potansiyel bir biyolojik silah olarak üretilmiş bir ajan olabileceği anlamına geliyor.
Trump tarafından atanan CIA Direktörü John Ratcliffe, Cumartesi günü bu değerlendirmenin bulgularını kamuoyuna açıkladı. CIA, Covid-19’un kökenlerine dair sıklıkla laboratuvar sızıntısı olarak adlandırılan teoriyi desteklediğini belirtirken, kesin kanıtlara henüz ulaşamadıklarını da vurguladı. Öte yandan, CIA, Covid-19’un doğal olarak ortaya çıkma olasılığını da tamamen dışlamadığını ifade etti.
Çin hükümeti, CIA’nın bu açıklamalarını sert bir şekilde reddetti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, Pazartesi günü düzenlenen bir basın toplantısında, “Bir laboratuvar sızıntısının olası olmadığı sonucuna, Çin-WHO ortak uzman ekibi tarafından Wuhan’daki ilgili laboratuvarlara yapılan saha ziyaretlerine dayanarak varıldı” diyerek karşı görüşünü dile getirdi.
Peki, virüsün kökenini bulmak neden bu kadar kritik?
Birçok ülkenin gündeminde olan bu soru, uluslararası ilişkiler açısından büyük bir öneme sahip. Eğer ABD, resmi olarak Çin’i laboratuvar sızıntısı yoluyla dünya genelinde pandemiye neden olmakla suçlarsa, bu durum, Çin’in devasa tazminatlar ödemesine sebep olabilir. Böyle bir sonuç, ABD’nin Çin’e yönelik yaptırımlar uygulamasını ve bu ülkenin hızlı ekonomik gelişimini durdurma amacını da destekleyecek bir adım olacaktır. Dolayısıyla, dünya politikası, Covid-19’un kökenine dair tartışmalar etrafında yeniden şekillenebilir.