Trump’tan Rüzgar Enerjisi Projelerine Yönelik Yeni Düzenlemeler
Başkan Donald Trump, ABD’deki federal sularda açık deniz rüzgarı kiralama satışlarını geçici olarak durdurma kararı aldı. Bu yürütme emri, hem kara hem de açık deniz rüzgarı projeleri için onay, izin ve kredilerin verilmesini askıya alıyor. İçişleri Bakanlığı, federal sular ve araziler için rüzgar kiralama ve izin verme süreçlerini gözden geçirecek.
Yürütme emrine göre, bu değerlendirme rüzgar projelerinin çevresel etkilerini, özellikle yaban hayat üzerindeki etkilerini, elektriğin aralıklı üretimiyle ilişkili ekonomik maliyetleri ve sübvansiyonların rüzgar endüstrisinin sürdürülebilirliği üzerindeki etkilerini ele alacak. Trump, ülkenin enerji stratejisini güçlendirmek amacıyla petrol ve gaz sondajını artırmaya yönelik adımlar atmak isterken, yenilenebilir enerji kaynaklarına, özellikle de açık deniz rüzgarı projelerine karşı olumsuz bir tutum sergiliyor.
Trump’ın İçişleri Bakanı adayı Doug Burgum’a, onay duruşmasında açık deniz rüzgarı kiralamalarına devam edip etmeyeceği soruldu. Burgum, mantıklı olan ve zaten yasalaşmış projelerin devam edeceğini belirtti.
Rüzgar Enerjisinin Mevcut Durumu
- Rüzgar enerjisi, şu anda Amerika Birleşik Devletleri’nde üretilen elektriğin yaklaşık %10‘unu sağlamaktadır.
- Bu durum, rüzgar enerjisini ülkenin en büyük yenilenebilir enerji kaynağı haline getirmektedir.
- Amerikan Temiz Enerji Derneği’ne göre, ABD’de 30 milyon eve yetecek kadar 73 gigavatlık açık deniz rüzgar kapasitesi geliştirilmektedir.
Emir ayrıca, Magic Valley Energy’nin Idaho’daki Lava Ridge Rüzgar Projesi’ni geliştirmeye devam etmesini de geçici olarak yasaklamaktadır. Federal hükümet, II. Dünya Savaşı sırasında Japon Amerikalılar’ın hapsedildiği tarihi bir alana yakınlığı konusunda endişe duyan gruplar dahil olmak üzere yerel muhalefete rağmen, Aralık ayında rüzgar çiftliği için küçültülmüş bir planı onaylamıştı.
Trump, seçim kampanyası sırasında Beyaz Saray’a döner dönmez açık deniz rüzgar endüstrisini sonlandırma taahhütünde bulunmuştu. ABD’nin, dünyadaki en düşük maliyetli enerji ve elektriğe sahip olabilmesi için iklim değişikliğine neden olan petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtların üretimini artırmak istediğini ifade etmektedir.