Yapay Zeka ve Edebiyat: Yeni Dönem Başlıyor
OpenAI CEO’su Sam Altman, şirketin daha önce hiç olmadığı kadar etkileyici sonuçlar üreten yeni bir ChatGPT modeli üzerinde çalıştığını açıkladı. Bu model, Altman’a göre, “yapay zeka tarafından yazılmış bir şeyden gerçekten etkilendiği ilk sefer” olma özelliğini taşıyor. Yeni ChatGPT modelinin henüz bir adı veya resmi bir yayın takvimi yok; ancak Altman, bu yazım aracının kurgu yazımında yapay zekayı kullanma şeklimizi köklü bir biçimde değiştirebileceğini vurguluyor. Gelecekte yapay zeka, romanlar, senaryolar ve öyküler yazacak ve bu eserler, edebi dünyada yer alacak.
Altman, X platformunda yapay zeka ve keder temalı bir “metakurgu” edebi kısa hikaye paylaştı. Bu paylaşım, yapay zekanın edebiyat üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak burada önemli bir sorun ortaya çıkıyor: birçok sanatsever, yapay zeka tarafından üretilen eserleri benimsemiyor. Onlar, sanatın yalnızca insan zekasından doğduğunda etkileyici olduğunu savunuyorlar.
Öte yandan, sanatçılar da yapay zeka tarafından üretilen görsel ve edebi eserlerin, başka sanatçıların eserleri üzerinden elde edildiği ve bu durumun bir tür hırsızlık olduğunu ifade ediyorlar. Bu noktada, yapay zeka şirketlerinin hedefleri oldukça ilginç bir yön alıyor.
15 Sene Sonra Dünyayı Kimler Yönetiyor Olacak?
Yapay zeka şirketleri, eleştirileri dikkate almadan ilerlemeye devam ediyorlar. Onların hedefi, günümüzde yetişkin olan ve gerçek sanatın tadını almış kitle değil; aksine, henüz yeni yetişen, ellerinde cep telefonlarıyla dolaşan ve yapay zeka öncesi dönemi bilmeyen genç nesil. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde, bu yeni nesil dünyadaki aktif yetişkin topluluğu oluşturacak ve yapay zekanın ürettiği içeriklere aşina olacak. Bu durum, gençlerin yapay zekayı kabul etmesi ve bazıları için yapay zekaya adeta tapınmaya kadar varan bir süreç başlatabilir.
Dolayısıyla, yapay zeka şirketleri, bugünkü şikayetleri dikkate almadan, gelecekte dünya üzerindeki kalabalıkları oluşturacak yeni nesillere hükmetmek için çalışmalarına devam ediyorlar. Bu, sanatı ve edebiyatı nasıl algılayacağımızı önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde değiştirebilir.