2000’lerin başlarında, ücretsiz film ve müzik indirme alışkanlığı hızla yayılırken, gençler arasında büyük bir popülerlik kazandı. Bu dönemde eğlence endüstrisi, korsan içeriklere karşı farkındalık yaratmak amacıyla “You Wouldn’t Steal a Car” (Bir araba çalmazdınız) sloganını kullanarak etkili bir anti-korsan kampanyası başlattı. Kampanyanın temel amacı şuydu: Bir arabanın veya çantanın çalınması suçsa, internetten torrent veya indirme siteleri aracılığıyla film ve müzik indirmek de aynı derecede suçtur mesajını toplumun bilinçaltına yerleştirmek.
Ancak zamanla, eğlence sektörünün kendi içindeki çelişkileri ve tutarsızlıklar gün yüzüne çıktı. Kampanyanın kamu spotunda kullanılan fontun lisanslı olmadığı ve aslında korsan bir font olduğu gerçeği, bu ikiyüzlülüğü ortaya koydu. Analizler, bu fontun FF Confidential isimli, 1992 yılında tasarlanmış ve telif hakkı koruması altında olan bir fonta benzediğini gösterdi. Fakat detaylı incelemeler, kullanılan yazı tipinin aslında XBAND Rough adlı, ücretsiz ve lisanssız bir font olduğunu ortaya çıkardı. Bu font, FF Confidential’ın stilini taklit ederek, korsan içeriklerle mücadele eden sektörün kendisinin de korsanlık yaptığına işaret ediyordu.
İlginç olan şu ki, eğlence endüstrisi, korsan içerikle mücadelesinde, kendisi de etik dışı ve yasa dışı yöntemlere başvuruyordu. Bir yanda tüketiciyi korsana karşı uyaran bu kampanyalar, diğer yanda ise kendi ürünlerinin veya tanıtımlarının lisanssız veya çalıntı materyallerle süslü olduğunu gösteren gerçekler bulunuyordu. Bu ikiyüzlülük, özellikle film afişleri, müzik albüm kapakları ve konser tanıtımlarında rastgele kullanılan lisanssız fontlar ve tasarım unsurlarıyla daha da belirgin hale geliyordu.
Aslında, bu durum hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü herkesin, özellikle de büyük endüstrilerin, telif haklarına saygı göstermek ve etik davranmak konusunda sorumluluğu var. Bu ikili standartlar, telif hakları konusunda farkındalık yaratılması ve sektörlerin kendilerini de sorgulaması gerektiğine işaret ediyor. Şimdi soru şu: Bu çelişkilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, hangi başka film afişleri, müzik albümleri veya tanıtım materyallerinde, benzer şekilde lisanssız veya korsan içeriklerin kullanıldığı gerçeği gün yüzüne çıkabilir? Bu ironi, telif haklarının korunması ve etik sorumlulukların yerine getirilmesi konusunda yeni bir farkındalık yaratması açısından büyük önem taşıyor.