Türkiye Garanti Bankası A.Ş., 30 Eylül 2025 tarihli finansal tablolarını paylaştı. Konsolide tablolara göre yılın ilk dokuz ayında net kâr 84 milyar 473 milyon 850 bin TL olarak kaydedildi. Aktif büyüklüğü 4 trilyon 207 milyar 80 milyon 704 bin TL seviyesinde belirlendi; krediler yoluyla ekonomiye sağlanan destek ise 3 trilyon 227 milyar 622 milyon 852 bin TL olarak gerçekleşti.
Mevduat temelli finansman vasıtasıyla kaynak yapısını etkin yöneten Garanti BBVA’da en büyük ağırlık %69,1 ile müşteri mevduatlarından geliyor. Mevduat tabanı, yılın ilk dokuz ayında %38,7 büyüyerek 2 trilyon 907 milyar 826 milyon 740 bin TL değerine ulaştı.
Güçlü sermaye odaklı yaklaşımı koruyan bankanın sermaye yeterlilik oranı %16,3, özkaynak kârlılığı %30,9 ve aktif kârlılığı %3,1 seviyelerinde kaydedildi. *BDDK’nın geçici önlemleri hariç
Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, konuyla ilgili değerlendirmesinde şu görüşleri paylaştı: “Üçüncü çeyrek, para politikalarının dezenflasyon hedefi doğrultusunda normalleşmeye başladığı bir dönemdi. Bu dönemde politika faizinde toplam 550 baz puanlık bir indirim gerçekleşti; Eylül TL mevduat maliyetlerinin regülasyon etkileri daha sınırlı bir şekilde gerilediğini izledik. Şartlar, fiyatlama ve bilanço yönetiminde yüksek disiplin gerektirirken, etkin fiyatlama stratejimiz ve müşteri odaklı yaklaşımımızla kârlılıkta fark yaratmaya devam ettik.”
Akten ayrıca 3. çeyrek performansını şöyle özetledi: “Aktif bilanço yönetimiyle marjlarımızı etkin biçimde yönettik; TL kredilerdeki pazar payımızı güçlendirerek liderliğimizi pekiştirdik. Mevduat tabanını güçlendirmek için çalışmalarımız sürüyor; mevduat yapısında TL lehine dönüşüm, son yıllarda önemli bir ivme kazandı. Vadesiz mevduatın toplam içindeki payı ise %43 seviyesine ulaştı. Radikal Müşteri Perspektifiyle müşteri ihtiyaçlarına özel çözümler sunmak amacıyla tüm ürün ve süreçleri müşteri gözüyle yeniden tasarladık; bu yaklaşım finansal performansımızın temel itici gücünü oluşturuyor. Böylece güçlü bilanço disiplinimizi, müşteri deneyimi, dijitalleşme ve sürdürülebilir büyüme eksenlerinde bütünleştiriyoruz.”
Dijitalleşme vizyonunu paylaşan Akten, “Dijitalleşmeyi yalnızca bir teknoloji yatırımı olarak görmüyoruz; sürdürülebilir değer yaratımının stratejik bir aracı olduğu inancını taşıyoruz. KOBİ ve ticari segmentte uzaktan ilişki yönetimini merkeze alan ‘KOBİ Bankacım Yanımda’ hizmet modelimiz sektörde öncü bir adım oldu. Bireysel alanda ise 3 milyon TL’ye kadar olan kredilerde tamamen dijital başvuru ve kullandırım süreçleri müşterilerimize hız, kolaylık ve erişilebilirlik sağlıyor.” olarak ifade etti.
Dış finansman tarafında elde edilen ilerlemeler hakkında da konuşan Akten, “Ekim ayında Basel III uyumlu sermaye benzeri tahvil ihracımızı 700 milyon dolar büyüklüğünde başarıyla tamamladık. Son iki yılda gerçekleştirdiğimiz dört işlemle toplam 2,45 milyar dolarlık sermaye benzeri kredi büyüklüğüne ulaşarak sektörde bu alanda en yüksek tutara sahip banka olduk. Yatırımcı talebindeki güçlü görünüm, sağlam sermaye yapımızın ve Türkiye’ye olan güvenin uluslararası piyasalarda göstergesi.” dedi. Akten sözlerini, “Zorlu piyasa koşullarına rağmen kararlılıkla ilerliyor, dijitalleşmeden sürdürülebilirliğe kadar her alanda değer yaratıyoruz. Önümüzdeki dönemde TL odaklı dengeli büyümeyi sürdürüp müşterilerimizle birlikte ülke ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlamaya devam edeceğiz.” diye tamamladı.







