Dünya genelinde iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında önemli bir kilometre taşı olan BM İklim Zirvesi, önümüzdeki hafta Birleşik Arap Emirlikleri’nde gerçekleştirilecek. Zirvede, ülkelerin temiz enerji kapasitesini üç katına çıkarma konusunda anlaşmaya varmaları beklenirken, fosil yakıtlardan çıkış konusunda bir fikir birliği sağlanması zor görünüyor.
Dünya, tarihi iklim felaketleri ve rekor sıcaklık artışlarına tanıklık ederken, BM İklim Zirvesi’nde, küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlama hedefini gerçekleştirmeye yönelik çabalar öne çıkacak. 30 Kasım-12 Aralık tarihlerinde Dubai’de düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28) öncesinde, geçmiş COP zirvelerinin evrimini ve alınan önemli kararları derledik. Bu zirveden beklentileri, iklim müzakerelerine katılan uzmanlara sorduk.
BM’nin en yüksek karar alma organı olarak tanımlanan COP, 1995’ten beri her yıl farklı bir ülkede düzenleniyor. İklim değişikliğiyle mücadelede atılması gereken adımların belirlendiği bu konferanslar, tarihsel süreç içinde birçok dönemeç kararıyla şekillendi.
1997’de Japonya’da düzenlenen COP3, tarafların Kyoto Protokolü’nde anlaşmasıyla önemli bir dönemeç yaşandı. Kyoto Protokolü, sanayileşmiş ülkelerin sera gazı emisyonlarına yönelik ilk uluslararası bağlayıcı anlaşmayı temsil etti.
2007’de Bali’deki COP13, uluslararası bir anlaşma müzakerelerinin başlamasına zemin hazırlarken, 2015’te Paris’te kabul edilen COP21 ve Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutma hedefini belirleyerek tarihe geçti.
Ancak, COP26’da alınan bazı tartışmalı kararlar, fosil yakıtların kullanımının aşamalı olarak azaltılması ve kömür kullanımının azaltılması yerine aşamalı bir şekilde azaltılması gibi konularda eleştirilere neden oldu.
COP27’nin gerçekleştiği Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde, Kayıp Zarar Fonu’nda uzlaşmaya varılması, zirvenin en kritik kararı olarak öne çıktı.
COP28 öncesinde, iklim aksiyonunun küresel envanteri olan ilk Küresel Durum Değerlendirmesi’nin tamamlanması bekleniyor. Ancak, BM verilerine göre, 2030’a kadar düşmesi gereken emisyonlar hala artma eğiliminde.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, geçtiğimiz haftalarda mevcut politikaların yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Mevcut eğilimler, gezegenimizi 3 derecelik bir sıcaklık artışının çıkmaz sokağına doğru sürüklüyor.” uyarısında bulundu.
Bu yılın COP28 zirvesinde, küresel temiz enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması ve fosil yakıtlardan çıkış konularında alınacak kararlar büyük önem taşıyor. Ancak, uzmanlar, fosil yakıtlardan çıkış konusunda karar almanın zor olabileceğine dikkat çekiyorlar.
WWF Küresel İklim ve Enerji Başkan Yardımcısı Stephen Cornelius, “İlerleme var ancak yeterli değil. COP28’de fosil yakıtlardan çıkış konusunda güçlü bir karar alınması gerekiyor.” ifadelerini kullanarak, yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması ve enerji verimliliğinde ilerlemenin önemli hedefler olduğunu vurguladı.
COP28’in, küresel durumu değerlendirmesi açısından kritik bir öneme sahip olması beklenirken, dünya liderlerinden daha iddialı iklim aksiyon planları belirlemeleri ve temiz enerjiye geçiş konusunda daha kararlı adımlar atmaları isteniyor.