Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy’dan Fiber Altyapı Çağrısı
Fiber altyapının Türkiye için önemli bir sorun haline geldiğini vurgulayan Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, bu sorunun çözülmesi için yenilikçi ve çözüm odaklı yapısal değişikliklerin gerekliliğine dikkat çekti. Aksoy, sabit genişbant lisans uzatımının da yapılacağı önümüzdeki yılların Türkiye için kritik bir dönüm noktası olduğunu belirtti. “2030 yılı hedefimiz, Türkiye’de 2 milyon kilometrelik bir fiber optik altyapının inşa edilmesi. Bu hedefe ulaşmak için her yıl fiber hattının, bir önceki yıla göre yüzde 17 oranında artırılması gerekmekte. Bu durum, Türkiye’nin GSYH’sine her yıl yüzde 2,2 oranında bir katkı sağlayabilir. Eğer mevcut düzende devam edersek, her yıl 19 milyar dolarlık bir kayıptan mahrum kalacağız” dedi.
Bu sürecin, adil rekabeti destekleyecek bir biçimde yürütülmesinin önemine değinen Aksoy, “Bu süreç, ülkemizin dijitalleşme misyonu açısından önemli bir fırsat alanı sunuyor. Hazırladığımız ‘Dijitalleşme Yolunda Sabit Genişbant Politikaları’ başlıklı rapor, gelişen bir dijital ekosistemi etkinleştirmek adına fiber altyapının vazgeçilmez rolünü vurgulamakta ve 2030 vizyonumuzun hayata geçirilmesi için önemli bir referans noktası oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Dijital Dünyada Ayrışma İhtiyacı
Dijital dünyanın hızla ilerlediğini ifade eden Aksoy, Türkiye’nin verilerinin uluslararası örneklerin gerisinde kaldığını ve fiber kapsama, FTTS oranı ve ortalama sabit genişbant hızında endişe verici farklılıklar olduğunu belirtti. Bu farklılıkların, sektördeki yapısal sorunlardan kaynaklandığını, özellikle sabit altyapı tarafındaki dikey bütünleşik yapı ve altyapı paylaşım mevzuatının bu durumu etkilediğini ifade etti. “Bu sorunlar, telekomünikasyon pazarındaki mevcut aksak yapının bir sonucu olup, adil rekabeti engelliyor ve nihayetinde sunduğumuz hizmet kalitesini olumsuz etkiliyor. Bizim için yapısal ayrışmanın sağlanması, ortak altyapı şirketinin kurulmasına giden yolun açılması ve lisans uzatma sürecinin yapısal reformlar için bir fırsat olarak değerlendirilmesi öncelikli konular arasında” dedi.
Sektördeki yerleşik işletmenin aynı zamanda bir perakende şirketi olmasının ‘haksız’ rekabet oluşturduğunu dile getiren Aksoy, alt ve üst yapının ayrıştırılmasını talep etti. “Fiili bir tekel oluşumunu istemiyoruz” diyen Aksoy, “Ayrışma için en uygun zamandayız. Tüm operatörlere açık ve eşit hizmet sunan bir altyapı talep ediyoruz” şeklinde ekledi.
Varlık Fonu Şirketleri Üzerine Değerlendirmeler
Vodafone’un Türkiye’de uzun vadeli bir yatırımcı olduğunu belirten Engin Aksoy, “Türkiye’nin potansiyeline inanıyor ve yatırımlarımızı daha da artırmayı planlıyoruz” dedi. Aksoy, Varlık Fonu’ndaki şirketlerde satış olursa, müşteri talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda değerlendirme yapabileceklerini açıkladı. Türk Telekom’un yüzde 61.68’i ve Turkcell’in yüzde 26.2’si Varlık Fonu’nda bulunuyor.
Adil Bir Pazar İçin Öneriler
- Türkiye’nin önündeki 15-20 yılda fiili bir tekel oluşmaması için yapısal ayrışma ve ortak altyapı şirketi oluşturulması önerilmektedir.
- Sabit altyapıda lisans uzatma sürecinin uluslararası standartlarda gerçekleştirilmesi ve eş zamanlı ayrışma sürecinin başlatılması gerekmektedir.
- Türkiye sabit genişbant pazarında toptan ve perakende seviyede rekabetin güçlendirilmesi için ortak fiber altyapı şirketleri/girişimlerinin eş zamanlı olarak hayata geçirilmesi önemlidir.
- Sabit lisans uzatımı ile mobil uzatma ve 5G ihalesinin eşit şartlarda gerçekleştirilmesi, 5G için makul şartlarda yatırımları teşvik eden bir ihale yapısının hedeflenmesi gerekmektedir.
Hızlı İnternetin Ekonomik Katkısı
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, “Ayrışma, uluslararası alanda yaygın olarak kabul görmüş bir model olup, fiber yatırımlarını ve rekabeti artırmada etkili bir yöntemdir. Fiber altyapının yaygınlaşması, altyapı sahipliğinin yapısal ayrışmayla bağımsız bir şirket tarafından yönetilmesi ile mümkün olacaktır. Altyapı ve üstyapı hizmetlerinin ayrılması, telekom operatörlerinin iş modellerini sadeleştirerek, tüm operatörlere açık ve eşit hizmet veren bir altyapı şirketinin varlığı, altyapının en verimli şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Bu durum, perakende piyasada artan rekabet ile yatırımın aboneliğe dönüşmesini hızlandıracaktır” şeklinde konuştu.
Sadece hızlı internet kullanan firmaların bile Türkiye’nin GSYH’sine 4.2 milyar dolarlık bir katkı sağlayacağını belirten Süel, “Önerdiğimiz ayrışma modeli, devlet kurumlarının daha önce de işaret ettiği ve elektrik sektöründe de uygulanan bir modeldir. Hakkaniyetli bir lisans sürecinin uluslararası kabul görmüş metotlar çerçevesinde gerçekleşmesi gerekmektedir” dedi. Sabit altyapıda lisans uzatımının diğer lisans süreçleri için örnek olacağını belirten Süel, “Sabitte seçilecek uzatma yöntemi, 5G ve 2029’da yapılacak ihaleler için emsal teşkil edecektir. Burada hakkaniyet esasını savunuyoruz ve bu esas, sektörde rekabeti ve kamu menfaatini sağlayacak bir yaklaşım olacaktır” diye ekledi.