1962 yılında Denizli’de kurulan ve Türkiye’nin en tanınmış şarap markalarından biri olan Pamukkale Şarapları’nın sahibi Yasin Tokat, tatil için gittiği Kuşadası’nda denizde yüzerken aniden fenalaştı. Olay yerine hızla ulaşan sağlık ekipleri, Tokat’a ilk müdahaleyi yaptıktan sonra onu Kuşadası Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Ancak burada yapılan tüm müdahalelere rağmen Tokat, sağlık durumunu düzeltemeyerek Söke Devlet Hastanesi’ne sevk edildi ve maalesef burada da kurtarılamadı.
İyi Şarap Yapmak İçin Yola Çıkmıştı
Bir aile işletmesi olarak hayata geçirilen Pamukkale Şarapları’nın markalaşmasında büyük rol oynayan Yasin Tokat, bir zamanlar yaptığı işe duyduğu sevgiyi şu sözlerle ifade etmişti: “Para kazanmak için değil, iyi şarap yapmak için yola koyuldum.”
Kuruluş Hikayesi ve Aile Geleneği
Yasin Tokat, Pamukkale Şarapları’nın kuruluş hikayesini şöyle anlatmıştı: “1962 yılında ağabeyim şaraphane kurmaya karar verdi. Ancak bunun için babamın iznine ihtiyaç vardı. Atatürk ve İsmet İnönü hayranı olan babam, ağabeyime şöyle dedi: ‘Aldığım din eğitimi gereği şarapçılık yapmana taraftar değilim. Ancak bu bir ticaret. Şarap üretin ama kendiniz kullanmayın.’ Bu koşullu onayı alan ağabeyim, şaraphaneyi başarıyla açtı.”
Ağabey Fevzi Tokat, yılda 100 bin litre kapasite ile şarap üretimine başladı ve aile şirketi olan Pamukkale Şarapçılık’ı kurdu. 1972 yılında, üniversite eğitimini tamamlayan Yasin Tokat, şirketteki yönetim görevini devraldı. Bornova Ziraat Fakültesi Gıda ve Fermantasyon Teknolojisi Bölümü’nden mezun olan Tokat, o tarihten itibaren şarap dünyasındaki gelişmeleri titizlikle takip eden bir isim haline geldi.
Aile Şirketinden İddialı Bir Markaya Dönüşüm
Pamukkale Şarapçılık’ın, sıradan bir aile şirketinden iddialı bir markaya dönüşüm sürecini Yasin Tokat şöyle özetlemiştir: “Bölge toprağını ve iklimini uzmanlara incelettik. Koşullara en uygun şaraplık üzüm türlerini belirledik. Yurtdışından fideler getirttik ve Türkiye’deki araştırma enstitülerinden aşı kalemleri temin ettik. Bunları köylüye ücretsiz dağıtarak, asmaların sürekli kontrol edilmesini sağladık. Köylüye tel verdik ve nihayet arzu ettiğimiz kaliteli üzümler üretilmeye başlandı.”
Türkiye’nin İlk Şiraz’ı
Tokat, Güney ilçesi California’daki Napa Vadisi’nin, Fransa’daki Bordeaux bölgesiyle rekabet edebilecek iklim koşullarına sahip olduğunu belirtti. Bu koşullar altında Cabernet Sauvignon, Merlot ve Bordo Merlot türü üzümlerin başarıyla yetiştirilmesine olanak sağladı. 1999 yılında Türkiye’nin ilk Şiraz bağlarını kurmaya karar vermesi de bu başarıların bir sonucuydu. “Bağlardan ilk yerli Şiraz’ı ürettik. Ayrıca Chardonnay ve Kalecik Karası gibi kaliteli üzüm çeşitleri de diktik ve bu üzümlerden çeşitli şaraplar ürettik. Yerli ve yabancı kökenli üzümlerden, Trio adını verdiğimiz beyaz ve kırmızı üçlü kupajlar harmanlayarak yeni tatlar elde ettik.” şeklinde bilgi verdi.