Pazarlama 6.0 ve Fijital Kuşak
İş insanı Murat Ülker, “Pazarlama 6.0 geldi” başlığıyla kaleme aldığı yazısında, pazarlama dünyasında yaşanan devrim niteliğindeki değişikliklere Philip Kotler ve arkadaşlarının yazdığı Marketing 6.0 kitabını referans alarak değindi. Ülker, bu kitabı değerlendirirken şu önemli tespitlerde bulundu:
“Artık Fijital (Fiziksel + Dijital) Kuşak, yani fiziksel ve dijital dünyaları birleşik algılayan bireyler, gün yüzüne çıktı. Önceki pazarlama süreçlerinde, yüksek satın alma gücüne sahip ve kalabalık bir nüfusa sahip olan Y Kuşağı öne çıkıyordu. Ancak şimdi, dijital dünyaya doğan ve bu dünyanın sunduğu imkanlarla yetinmeyip daha fazlasını talep eden Z Kuşağı ve Alpha Kuşağı gündemde.
Z Kuşağı, 1990’ların ortasından 2010’ların başına kadar doğan bireyleri kapsıyor ve teknolojiye son derece uyumlu bir şekilde büyüyor. Alpha Kuşağı ise 2010 sonrası doğmuş ve dijital teknolojilerle iç içe gelişim gösteren bir nesil. Bu iki kuşak, dünya genelinde dört milyardan fazla bireyi temsil ediyor ve markalar için oldukça kritik bir öneme sahip.
Fijital doğanlar, fiziksel ve dijital dünyaları birleştiren bu nesiller, alışveriş yaparken hem fiziksel mağazalarda hem de çevrimiçi platformlarda rahatça dolaşabiliyorlar. Kitapta, sosyal medyanın, kısa video içeriklerinin ve çevrimiçi oyunların bu nesillerin hayatında vazgeçilmez unsurlar olduğuna dikkat çekiliyor. Yazarlar, markaların bu nesillerle etkileşim kurabilmek için interaktif ve sürükleyici müşteri deneyimleri sunmak zorunda olduklarını vurguluyorlar.
Yazarlar, yeni neslin, önceki nesillere göre daha hızlı olgunlaştığına dikkat çekiyor. Teknolojiye erişimlerinin kolaylığı ve markaların onları daha erken yaşta hedef almaları, bu nesillerin kendilerini ifade etme isteklerinin daha erken gelişmesine yol açıyor. Ayrıca, bu nesiller erken yaşta teknolojik araçları kullanmaya teşvik ediliyorlar.
Sürükleyici Pazarlamanın Kaçınılmazlığı
Fijital Doğanlar’ın belirgin özellikleri arasında pragmatik tutum, otantiklik arayışı ve kendilerini ifade etme ihtiyacı bulunuyor. Finansal farkındalıkları yüksek olan bu nesiller, ürün ve hizmetleri değerlendirirken işlevsel faydalara odaklanıyor. Kendi değerleri ile uyumlu olan markalara daha fazla ilgi duyuyorlar ve dijital kimliklerini oluşturmak için zaman harcıyorlar.
Dijital yaşam tarzları, Z Kuşağı ve Alpha Kuşağı için vazgeçilmez hale geldikçe, işletmelerin de bu duruma uyum sağlaması gerekiyor. Pazarlama dünyasında beş önemli bileşen vardır:
- İçerik
- Sosyal Medya
- E-Ticaret
- Yapay Zeka (AI)
- Cihazlar (telefon, tablet, bilgisayar)
Bu bileşenler, pazarlamanın dijital dünyadaki yerini belirlemede etkin bir rol üstleniyor.
Yazarlar, günümüzde kısa video içeriklerinin artan önemine dikkat çekiyor. İnsanlar artık kısa ve öz içerikleri tercih ediyor. Örneğin, TikTok, Instagram Reels ve YouTube Shorts gibi platformlar, kısa videoların popülaritesini artırdı. Kısa video içerikleri özellikle Z Kuşağı ve Alpha Kuşağının dikkatini çekiyor ve markalar bu platformlar üzerinden ürünlerini tanıtmak için yaratıcı yollar keşfetmek için birbirleriyle yarışıyor.
İkinci olarak, topluluk (community) tabanlı sosyal medya platformlarının yükselişi dikkat çekiyor. Reddit ve Discord gibi platformlar, kullanıcıların belirli ilgi alanlarına yönelik içerikleri paylaşmasını ve tartışmasını sağlıyor. Yazarlar, bu platformların büyük sosyal medya platformlarına alternatif olarak öne çıktığı ve kullanıcıların daha özel ve güvende hissetmelerini sağladığı görüşüne sahip.
Üçüncü olarak, e-ticaretin interaktif hale gelmesi önemli bir trend olarak öne çıkıyor. Sosyal konuşma yani online sosyalleşme (chatting) ve canlı yayın gibi yeni e-ticaret modelleri, kullanıcıların ürünleri keşfetme ve satın alma süreçlerini daha etkileşimli hale getiriyor. Örneğin, Facebook, Instagram ve TikTok gibi platformlar, kullanıcıların doğrudan sosyal medya üzerinden alışveriş yapmalarına olanak tanıyor. Aynı şekilde, Çin’de de WeChat, Sina Weibo, Zhihu, Meituan, Douyin ve Douban gibi sosyal medya uygulamalarında tüketiciler birbirlerine ürün tavsiyesinde bulunup alışveriş yapabiliyorlar.
Dördüncü olarak, dil tabanlı yapay zeka (AI) kullanımı yaygınlaşıyor. Beşinci olarak, giyilebilir teknoloji cihazlarının artmasıyla birlikte, insanlar dijital içeriği daha sürükleyici bir şekilde deneyimleyebiliyor. Örneğin, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) cihazları, kullanıcıların dijital dünyada daha etkileşimli ve gerçekçi deneyimler yaşamalarını sağlıyor. Apple’ın Spatial Audio teknolojisi, kullanıcıların müzik dinlerken sanki canlı bir konserdeymiş gibi hissetmelerini sağlarken, Apple Vision Pro ise kullanıcıları ve yaşadıkları ortamı gerçeklikten koparabilecek kadar güçlü bir teknoloji sunuyor. Ben de Apple Vision’u denedim; oldukça keyifli bir deneyimdi. Havada yaptığınız hareketler belki diğerlerine garip gelebiliyor ama yaygınlaşması, ihtiyaç gidermesiyle ilgili bir durum. Ancak, bu gözlükle ne kadar süre oturabileceğinizi de düşünmek gerekiyor. Gelecekte neler olacak, hep birlikte göreceğiz…
Trendi Doğru Okumak Gerek
Bu noktada, pazarlama trendlerini doğru bir şekilde okumak da büyük önem taşıyor. Pazarlamanın geleceği, interaktif ve sürükleyici deneyimler sunmakta gizli. Markalar, Z Kuşağı ve Alpha Kuşağı’nın dikkatini çekmek ve onların beklentilerini karşılamak için dijital ve fiziksel dünyaları birleştiren yenilikçi yaklaşımlar benimsemelidir.”
Keskin Sezileriniz Olmak Zorunda
Ülker yazısına şu şekilde son verdi: “Neredeyse sınırsız seçimin olduğu bir ortamda doğru yolu bulmak için keskin sezilerinize ihtiyaç var. İş dünyasında keskin sezilere sahip olmanın yolu, kendi deneyimlerinizi içselleştirerek kullanabileceğiniz bilgilere dönüştürmekten geçiyor. Bu süreç, çevrenizden öğrenerek devam eden uzun soluklu ve sürekli bir gelişim sürecidir. Ben de bu nedenle yazıyorum; çünkü bu sayede kendim de öğreniyorum.”
Ülker’in yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz: muratulker.com